14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7482 Karar No: 2019/2051 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7482 Esas 2019/2051 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, bir mirasın borca batık olduğunu ve dolayısıyla hükmen reddedilmesini talep etmişlerdir. Davalılar bunu reddetmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir ancak davalıların temyizi üzerine Yargıtay kararı bozmuştur. Çünkü murisin terekesinin borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin talepler, hükümsüzdür; mirasın borca batık olduğunun tespit edilmesi gereklidir. Bu araştırmanın yapılması için, murisin malvarlığı soruşturulmalıdır. Tapu müdürlüğü, vergi daireleri ve bankalar bu durumda yararlı kaynaklardır. Somut olayda, mirasın borca batık olup olmadığı belirlenmediği için karar bozulmuştur. Ayrıca, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi, TMK'nin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrasıdır.
14. Hukuk Dairesi 2016/7482 E. , 2019/2051 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 28.03.2013 tarihinde ölen mirasbırakanı ..."nın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddediğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı ...vekili temyiz etmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları araştırılmamıştır. Mirasbırakanın ölüm tarihinde araç kaydı olup olmadığı, bankalarda alacağının veya borcunun bulunup bulunmadığı, taşınmaz kaydı olup olmadığı araştırılmamıştır. Mirasbırakanın taşınmazının olması halinde ölüm tarihi itibari ile değeri tespit ettirilmelidir. Öte yandan, davalılarca iddia edilmiş olmasına karşın mirasbırakanın kendi mirasbırakanlarından kendisine intikal edecek taşınmazların olup olmadığı da araştırılmamıştır. Ayrıca, davacılar vekilinin mirasın reddine ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunmamasına rağmen bu eksiklik tamamlatılmadan yargılamaya devam edilmesi de doğru görülmemiştir. Eksiklikler giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.