23. Hukuk Dairesi 2015/9686 E. , 2018/3866 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 14.02.2007 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, 951 ada 1 parsel sayılı 5226 m² alanlı arsa üzerinde müvekkil tarafından muhtelif bloklar yapılacağının ve bu bloklarda oluşan bağımsız bölümlerin %31’inin arsa maliklerine %69’nun ise yüklenici olan müvekkile ait olacağının kararlaştırıldığını, yine aynı sözleşmenin 2. sayfasında hafriyat bitip temel hazırlıklarına başlandığında 5 dairenin müvekkile devrinin taraflarca kabul edildiğini, inşaat ruhsatı alınması sonrasında müvekkil tarafından inşaatın başlaması için gerekli hafriyatın tamamen yapıldığını, temel atmaya hazır hale getirildiğini, arsa maliki olan davalıların sözleşmeden doğan vecibelerini yerine getirmediğini, müvekkile haber vermeksizin bir başka yüklenici ile anlaşarak aralarındaki sözleşmeyi yok sayarak inşaatın yapımını sağladıklarını ileri sürerek, 10.000, TL hafriyat bedeli ve 10.000,00 TL mahrum kalınan kar bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Mahkemenin 2011/21 E. sayılı dosyasında daha önce aynı kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davalılar tarafından sözleşmedeki süreye rağmen yüklenicinin 45 ay içinde bitireceği taahhüdüne karşın imar ve idari açıdan engel hiçbir durum olmamasına rağmen aradan geçen dört yılı aşkın süreden beri inşaata başlanmaması nedeniyle taraflar arasında bu davaya konu sözleşmenin yüklenici yönünden edimini yerine getirmediğinden bahisle feshine karar verildiği, dava sonunda mahkeme gerekçeli kararının taraflar tebliğ edilerek kararın kesinleştiği, bu dava yönünden talep değerlendirildiğinde davanın asıl konusu olan 14.02.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği, bu feshin bu davadaki davacı yüklenicinin edimini ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin yerine getirilemediğinin sabit olduğu, yüklenicinin bu sözleşme uyarınca zarara uğradığı iddiasının TMK’nun 2. maddesindeki iyi niyet ve hakkaniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, taraflar arasında ortada geçerli sözleşme bulunmadığı ve davacının edimini ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin sona erdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, yüklenicinin edimini ifa etmemesinden dolayı sözleşmenin feshedildiği gerekçesiyle davacı yüklenicinin mahrum kalınan kar talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de, hafriyat bedeli talebi yönünden eksik incelemeye dayalı karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme yüklenicinin kusurundan dolayı feshedilse bile, yüklenici, arsa sahiplerinin yararlandığı imalat bedellerini sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince talep edebilir. Bu durumda mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri dikkate alınarak, yüklenici tarafından davaya konu taşınmaz yararına hafriyat işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapıldığının ve davalının yararına olduğunun anlaşılması halinde hafriyat işlemi bedeli tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.