14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7571 Karar No: 2019/2049 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7571 Esas 2019/2049 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, terekeye temsilci atanması davasından kaynaklanmaktadır. Davalı tarafın tereke temsilcisi değiştirilmesi isteği olmuştur. Mahkeme, tereke temsilcisinin özel kayyım niteliğinde olduğunu ve vasinin sıfatına karşı yapılan itirazların ve vasının ileri sürdüğü kaçınma sebeplerinin incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu sebeple, yeni atanacak tereke temsilcisi için yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, kabul edilmemesi durumunda ise denetim makamınca incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım ve TMK'nun 422. maddesi gereğince vasının sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasının ileri sürdüğü kaçınma sebeplerinin inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanunu'nun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2016/7571 E. , 2019/2049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki terekeye temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava atanmış bulunan tereke temsilcisinin değiştirilmesi isteğine ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi ( TMK. md. 640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin inclenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan Türk Medeni Kanununun 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanununun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir. Dilekçenin açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak ve neticede denetim makamı tarafından bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan sebeplerle temyiz dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere MAHALLİNE İADESİNE, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.