1. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3158 Karar No: 2019/4069 Karar Tarihi: 01.10.2019
Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/3158 Esas 2019/4069 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2017/3158 E. , 2019/4069 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs HÜKÜM : TCK"nin 81, 35/2, 62/1, 53/1-2-3, 63 ve 54/1. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın mağdur katılan ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki; sanığın kendini korumak maksatlı eylemi gerçekleştirdiğine vesair sebeplere yönelen temyiz itirazlarının reddiyle, 1) Mağdurdaki yaralanmanın sonuçlarına dair kapsamlı bilgi içermeyen 14.10.2015 tarihli rapor ile yetinilerek, Adli Tıp Kurumundan daha kapsamlı kesin rapor alınmadan meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre teşebbüs nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 35. maddesi ile uygulama yapılırken en üst hadden cezanın belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmolunması, 2) Oluşa ve kabule göre, sanık ile kardeşinin parkta çardakta oturdukları ve sanığın alkol aldığı sırada, mağdur katılanın da aynı parkta diğer bir çardakta ... ile birlikte oturduğu ve mağdur katılanın alınan beyanına göre o sırada alkollü olduğu, nasıl başladığı tespit olunamayan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanığın mağdur katılanı yaraladığı olayda, mahkemece mağdur katılan ve yanında bulunan ...’ın beyanlarına üstünlük tanınarak ilk haksız hareketin sanık tarafından geldiğinin kabul edildiği ancak, ...’ın da çıkan kavgaya müdahil olması, sanığı bıçak ile yaralaması ve olaya ilişkin başka bir tanık olmaması karşısında, ...’ın da olayın tarafı olduğu ve beyanına üstünlük tanınamayacağı, bu nedenle ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespit edilemeyeceği ve bu durumda da sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerekirken haksız tahrik indiriminin uygulanmaması suretiyle fazla cezaya hükmolunması, Hususları kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 01/10/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ......"in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... ... müdafii Avukat ......"nun yokluğunda 10/10/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.