Esas No: 2021/206
Karar No: 2021/3844
Karar Tarihi: 06.07.2021
Danıştay 10. Daire 2021/206 Esas 2021/3844 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/206
Karar No : 2021/3844
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : … Bakanlığı
DAVANIN_ÖZETİ : 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 6. fıkrasında yer alan "Kamu görevlileri tarafından yürütülen arabuluculuk faaliyetleri sonucunda taraflarca anlaşılan ya da Tarifeye göre tahakkuk edecek arabuluculuk ücreti, arabulucunun listesinde yer aldığı komisyona bağlı adliye arabuluculuk bürosu veya adliye arabuluculuk bürosu bulunmayan yerde sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne arabulucu tarafından bildirilir. Taraflar, arabulucu ücretini belirlenen tarihte adliye arabuluculuk bürosu veznesine yatırır. Adliye arabuluculuk bürosu yasal kesintileri yaptıktan sonra arabulucunun bildirmiş olduğu banka hesabına havale eder. Dava şartı olan arabuluculukta anlaşamama halinde düzenlenen sarf kararı gereğince ücret Cumhuriyet savcılığınca arabulucunun banka hesabına yatırılır." şeklindeki düzenlemenin iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay'da altmış gün olduğu; aynı maddenin 4. fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine dava açabileceği; anılan Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde, dava dilekçelerinin ilk inceleme esnasında süre aşımı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, yasal süresi içerisinde açılmayan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Buna göre, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için ilgili hakkında uygulama işlemi tesis edilmiş olması, bu işlemin ise dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 6. fıkrasında yer alan "Kamu görevlileri tarafından yürütülen arabuluculuk faaliyetleri sonucunda taraflarca anlaşılan ya da Tarifeye göre tahakkuk edecek arabuluculuk ücreti, arabulucunun listesinde yer aldığı komisyona bağlı adliye arabuluculuk bürosu veya adliye arabuluculuk bürosu bulunmayan yerde sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne arabulucu tarafından bildirilir. Taraflar, arabulucu ücretini belirlenen tarihte adliye arabuluculuk bürosu veznesine yatırır. Adliye arabuluculuk bürosu yasal kesintileri yaptıktan sonra arabulucunun bildirmiş olduğu banka hesabına havale eder. Dava şartı olan arabuluculukta anlaşamama halinde düzenlenen sarf kararı gereğince ücret Cumhuriyet savcılığınca arabulucunun banka hesabına yatırılır." şeklindeki düzenlemenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde sözü edilen "uygulama işlemi" kavramı, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında idarece tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında yenilik ve değişiklik yaratan bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir.
Somut olayda, 02/06/2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelik'e karşı bu tarihi izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde dava açılmadığı, davanın süresinden çok sonra 08/01/2021 tarihinde açıldığı görüldüğünden, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti amacıyla Daire'mizin 10/03/2021 tarih ve E:2021/206 sayılı ara kararı ile davanın süresinde kabul edilebilmesi için dava konusu Yönetmelik hükmünün uygulanması amacıyla ilgili hükmün yürürlüğe girdiği 02/06/2018 tarihinden sonra uygulama işlemi niteliğinde davacıya yönelik herhangi bir bireysel işlem tesis edilip edilmediği sorulmuş, tesis edilmiş ise söz konusu bireysel işlem ile işlemin davacıya tebliğine, tebliğ edilmemişse uygulama işlemininin öğrenilmesine ilişkin belgenin onaylı örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Davacı tarafından, anılan ara kararına cevaben dosyaya sunulan dilekçede, dava konusu Yönetmelik hükmü nedeniyle arabuluculuk için daha az görevlendirme aldığı, anılan hüküm ile kamuda çalışanların arabuluculuk yapmaya hak kazandığı ve arabuluculuk listesine girip puantaj sistemini etkiledikleri, dolayısı ile arabulucu olarak hukuki menfaatinin etkilendiği ifade edilmiştir.
Bu durumda, dava konusu Yönetmelik hükmüne dayanılarak davacıya yönelik olarak tesis edilen bireysel bir işlem olmadığı, bu yönde bir işlemin dosyaya sunulamadığı anlaşıldığından, anılan Yönetmelik hükmünün uygulanmasından dolayı davacının menfaatinin sürekli etkilendiği iddiası ile Yönetmelik'in yayımı tarihinden çok sonra açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendi ve 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ve artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra istemi hâlinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 06/07/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
Dava, 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 6. fıkrasında yer alan "Kamu görevlileri tarafından yürütülen arabuluculuk faaliyetleri sonucunda taraflarca anlaşılan ya da Tarifeye göre tahakkuk edecek arabuluculuk ücreti, arabulucunun listesinde yer aldığı komisyona bağlı adliye arabuluculuk bürosu veya adliye arabuluculuk bürosu bulunmayan yerde sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne arabulucu tarafından bildirilir. Taraflar, arabulucu ücretini belirlenen tarihte adliye arabuluculuk bürosu veznesine yatırır. Adliye arabuluculuk bürosu yasal kesintileri yaptıktan sonra arabulucunun bildirmiş olduğu banka hesabına havale eder. Dava şartı olan arabuluculukta anlaşamama halinde düzenlenen sarf kararı gereğince ücret Cumhuriyet savcılığınca arabulucunun banka hesabına yatırılır." şeklindeki düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti amacıyla verilen Daire'mizin 10/03/2021 tarih ve E:2021/206 sayılı ara kararı uyarınca davacı tarafından dosyaya sunulan dilekçede, dava konusu Yönetmelik hükmü nedeniyle arabuluculuk için daha az görevlendirme aldığı, anılan hüküm ile kamuda çalışanların arabuluculuk yapmaya hak kazandığı ve arabuluculuk listesine girip puantaj sistemini etkiledikleri, dolayısı ile arabulucu olarak hukuk alanının ve menfaatinin etkilendiğinin ifade edildiği dikkate alındığında dava konusu Yönetmelik hükmünün uygulanması nedeniyle davacının menfaatinin sürekli olarak etkilendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bakılan davada süre aşımı bulunmadığından, davanın süresinde görülerek esasının incelenmesi gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.