8. Ceza Dairesi 2019/8828 E. , 2019/7141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, uyuşturucu madde kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık hakkında “uyuşturucu madde kullanmak” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz üzerine yapılan incelenmede;
TCK.nın 191/2. maddesi kapsamında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın, 6217 sayılı Yasanın 20. maddesi ile TCK.nın 191/2. maddesine eklenen ve 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren "Bu karar, durma kararının hukuki sonuçlarını doğurur" cümlesi gereği itiraza tabi olup temyiz yeteneği bulunmadığı cihetle, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, mercide yanılma nedeniyle CMK.nın 264. maddesi gözetilerek istemin itiraz olarak kabulüyle gereğinin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE,
II- Ceza Genel Kurulunun 16.11.2007 gün, 2007/3-167 esas, 2007/222 sayılı kararında belirtildiği üzere, Üst Cumhuriyet Savcısının mülhakat asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren "bir ay" olup, Üst Cumhuriyet Savcısının 15.02.2011 günü verilen hükme yasal süre geçtikten sonra vaki 22.03.2011 tarihli temyiz isteminin CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
III- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın eylemine uyan suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e maddesinde belirlenen 12 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 09.07.2006 tarihinden temyiz
inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve O Yer Cumhuriyet Savcıları ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e, 67/4 ve CMK.nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, adli emanette kayıtlı suça konu bir adet merminin TCK.nın 54. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE,
IV- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Oluşa, mağdurların soruşturma aşamasında alınan, aşamalarda birbirleriyle uyumlu beyanları ve bu beyanlara uygun adli raporları, arama tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın olay tarihinde, yanında bulunan ve ancak kimliği tespit edilemeyen iki kişi ile birlikte mağdurları Kıyıcık Beldesi’nde bulunan evine götürerek üç gün boyunca emanette kayıtlı sopa ve elleriyle darp ederek rızalarına aykırı olarak burada alıkoyması şeklinde gerçekleştirdiği eylem nedeniyle cezasında TCK.nın 109/3-a maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, "Olay yerinde yapılan arama sonucu ele geçen sopa parçaları ve müştekilerdeki yaralanmaların mahiyeti dikkate alındığında meydana çıkan netice ve sopaların niteliği dikkate alındığında olayda kullanılan sopaların TCK.nın 6. maddesinde tanımlanan silah kavramı kapsamında olmadığı’’şeklindeki hatalı değerlendirme ile eksik ceza tayini,
2- Kabul ve uygulamaya göre de; sanık ile birlikte kimliği tam olarak tespit edilemeyen iki kişinin daha eyleme katılmış olduğunun kabul edildiği, bu durumun TCK.nın 109/3-b maddesinde düzenlendiği ve eylemin cebir, tehdit veya hile ile gerçekleşmesi durumunda TCK.nın 109/2. madde ve fıkrasına uyduğu gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hususunun TCK.nın 109/2. maddesine uyduğundan bahisle aynı maddenin 3. fıkrasının uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.