Esas No: 2019/2770
Karar No: 2021/2636
Karar Tarihi: 06.07.2021
Danıştay 13. Daire 2019/2770 Esas 2021/2636 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2770
Karar No:2021/2636
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Tarım Ürünleri Pazarlama Nakliyat Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansıyla faaliyet gösteren davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 09/10/2014 tarihinde yapılan denetimde, istasyon otomasyon sistemine bağlı ancak vaziyet planında yer almayan tanklar bulunduğunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinin sekizince ve onuncu fıkraları ile 4. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrasının (b) bendine aykırı olduğundan bahisle, anılan kanun'un 19. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 72.751,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının akaryakıt istasyonunda, otomasyon sistemine bağlı ve vaziyet planında yer almayan/vaziyet planına aykırı bir şekilde yakıt tankları bulundurmak ve bu hâliyle faaliyetlerini sürdürmek suretiyle, mevzuat hükümlerini ihlâl ettiği sabit olmakla birlikte; davalı idare tarafından, idarî para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğine yönelik hukuken kabul edilebilir herhangi bir açıklama getirilmediği, dolayısıyla herhangi bir kriter gözetmeksizin salt takdir yetkisinden hareketle 5015 sayılı Kanun'da öngörülen üst sınırdan idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kamu düzenini ihlâl eden hukuka aykırı fiilleri yaptırım altına almayı amaçlayan idarî yaptırımların, toplumsal düzeni sağlamada en etkili hukuk kurallarından olduğu, idarî yaptırımların cezalandırmadan ziyade caydırıcılığının ön planda olduğu, bu nedenle idarî para cezasına konu kuralın yer aldığı 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde hangi eylemlerin idarî para cezasını gerektirdiği ve uygulanacak para cezalarının alt ve üst sınırının gösterildiği, dolayısıyla kabahatlerin işlenmesi durumunda verilecek para cezasının öngörülebilir olduğu, somut uyuşmazlıkta da ihlâlin ağırlığı gözetilerek idarenin takdir yetkisinden hareketle üst sınırdan uygulanan idarî para cezasında hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde, otomasyon sistemine bağlı ancak vaziyet planında yer almayan tanklar bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle, idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararının tesis edildiği ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun, "Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar" başlıklı 3. maddesinin 8. fıkrasında, "Lisans, üzerinde kayıtlı faaliyeti yapmak üzere hak sahibi kılınan gerçek veya tüzel kişi adına verilir. Lisans belgesinde, faaliyet niteliğinin yanı sıra faaliyetin gerektirdiği tesisin türü ve coğrafi konumu, teknoloji ve miktarlar ile ilgili bilgiler de yer alır."; 10. fıkrasında, "Lisansta yer alan hususlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek faaliyetler, Kurumca onaylanıp lisansa işlenmedikçe yapılamaz."; işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükteki hâliyle 19. maddesinin 7. fıkrasında, "Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak bu Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin beş yüz Türk Lirasından yetmiş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir." kuralına yer verilmiştir.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 11. maddesinde, lisanslarda asgari olarak yer alacak hususlar belirlenmiş; (e) bendinde, varsa, tesisin türü, coğrafi konumu, teknoloji ve miktarlara ilişkin bilgiler bu kapsamda sayılmıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde; diğer genel hükümlerinin ise, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında, Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı kurala bağlanmış; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesinde, "İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar. Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.(...)" kuralına yer verilmiştir.
7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 33. maddesi ile, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde değişiklik yapılmış, anılan maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi, "Lisans sahibi kişiler hakkında bu Kanuna, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde; Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceği ihtar edilir." şeklini almıştır.
5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yer verilen kural kapsamında, 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kurul kararı ile, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller belirlenmiş, "Otomasyon sistemine bağlı ancak vaziyet planında veya İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatında bulunmayan tank/pompa bulunması" bu fiiller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarî işlemlerin yargısal denetimi, kural olarak, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hukukî düzenlemelere göre yapılır. Ancak idarî yaptırım uygulanmasına yönelik işlemin dayanağı olan kuralın yürürlükten kaldırılması veya işlemin tesisinden sonra idarî yaptırım uygulanan kişilerin lehine sonuç doğuracak nitelikte düzenleme yapılması hâlinde yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir.
Kanunların zaman bakımından uygulanmasına yönelik ilkelere göre, kanunda çerçevesi çizilmiş olmak ve kanuna aykırı olmamak şartıyla kabahat oluşturan fiillerin düzenleyici idarî işlemlerle belirlenmesinin, sonraki tarihli düzenlemelerle bu fiillerin kabahat olmaktan çıkartılmasının, kabahat niteliğindeki fiillere yönelik cezaların hafifletilmesinin veya cezaların uygulanma koşullarının değiştirilmesinin lehe düzenleme kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; buna karşılık, idarî yaptırımın türü, süresi ve miktarının doğrudan düzenleyici idarî işlemlerle belirlenmesinin mümkün olmadığı, kanunla düzenlenmesi gerektiği anlaşılmakta olup, 5015 sayılı Kanun’da anılan düzenlemelerin aksine bir hüküm yer almadığından, gerek düzenleyici gerekse bireysel idarî işlemler bakımından Kurul'un idarî yaptırımlara yönelik işlemlerinde anılan Kanun’un genel hükümlerinin dikkate alınması gerektiği açıktır. Bu açıdan Kurul’un düzenleme yetkisi, 5015 sayılı Kanun’un belirlediği çerçeve ve kanunların zaman bakımından uygulanmasına yönelik kural ve ilkelerle sınırlandırılmış bulunmaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta, bayilik lisansı sahibi davacı şirketin işletmekte olduğu akaryakıt istasyonunda vaziyet planında olmayan akaryakıt tankları bulundurulduğundan bahisle, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca idarî para cezası verilmiş olmakla birlikte; 7164 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde değişiklik yapılarak, lisans sahibi kişiler hakkında 5015 sayılı Kanun'a, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine yahut Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde, Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi gerektiğinin, aykırılığın giderilmemesi hâlinde faaliyetin geçici olarak durdurulabileceğinin ihtar edileceği, verilen ihtar süresi sonunda mevzuata aykırı durumun devam ettirilmesi hâlinde piyasa faaliyetinin altmış gün süre ile geçici olarak durdurulacağı, geçici durdurma süresi sonunda da tespit edilen aykırılıkların giderilmemesi hâlinde faaliyetin durdurulmasına devam edilerek soruşturma başlatılacağı ve gerekli idarî yaptırımların uygulanacağına yönelik olarak önceki düzenlemelerden farklı mahiyette usul ve esaslar belirlendiği; 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesine istinaden Kurul tarafından alınan 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı kararla, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idarî soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanacağına yönelik kural kapsamında, "Otomasyon sistemine bağlı ancak vaziyet planında veya İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatında bulunmayan tank/pompa bulunması" fiilinin, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri idarî yaptırımların hukukî rejimine yönelik ilkeler çerçevesinde incelendiğinde, bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde vaziyet planında olmayan akaryakıt tankları bulundurulması nedeniyle 5015 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 8. fıkrasına ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 11. maddesinin (e) bendine aykırı hareket edildiğinden bahisle, aynı Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca davacı şirkete idarî para cezası verilmiş ise de, anılan Kanun'da sonradan yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere … tarih ve … sayılı Kurul kararının alındığı ve bahse konu kararda otomasyon sistemine bağlı, ancak vaziyet planında bulunmayan tank bulunması fiilinin 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde belirtilen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı ve anılan düzenlemenin davacı şirketin lehine olduğu görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar bayilik lisansı kapsamında faaliyette bulunan davacı şirkete, akaryakıt istasyonunda vaziyet planında bulunmayan akaryakıt tankları bulundurulduğundan bahisle idarî para cezası verilmiş ise de, istasyonda bulunan tankların hepsinin otomasyon sistemine bağlı olduğu anlaşıldığından, yukarıda belirtilen 5015 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere alınan düzenleyici Kurul kararı ile, söz konusu fiilin niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı dikkate alındığında, davacı şirketin, lehe düzenlemeyle getirilen ihtar kapsamında değerlendirilmesi gereken fiiline yönelik olarak idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 06/07/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.