Esas No: 2019/2778
Karar No: 2021/2638
Karar Tarihi: 06.07.2021
Danıştay 13. Daire 2019/2778 Esas 2021/2638 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2778
Karar No:2021/2638
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacıya ait akaryakıt istasyonunda 10/05/2012 tarihinde yapılan denetimde, istasyonda vaziyet planı haricinde gizli yer altı tankı bulundurulduğunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanun'un 3. maddesinin yedinci ve dokuzuncu fıkraları ile 4. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun'un 19. maddesinin üçüncü fıkrası ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca … tarih ve … sayılı kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) 13.582,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi tek hâkimliğince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde, vaziyet planında yer almayan gizli yer altı tankı bulunduğunun tutanağa bağlandığı, bu tespit üzerine davacıya idarî para cezası verildiği, davacının vaziyet planına kaydettirmeden proje haricinde gizli yer altı tankı düzeneği kurduğunun denetim elemanları tarafından yapılan tespit sonrasında düzenlenen istasyon sorumlusunca imzalanmış tutanak ile sabit olduğu anlaşıldığından dava konusu Kurul kararının davacıya 13.592,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin davacıya 13.592,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmı hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ön araştırma ve soruşturma prosedürü uygulanmadan sadece tutanak ve kolluk evrakları üzerinden orantılılık ve ölçülülük ilkelerine aykırı cezalandırma yoluna gidildiği, iş yerinde hiçbir şekilde gizli yer altı tankı bulunmadığı, istasyonda yer alan tüm akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olduğu, isnat edilen fiile ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı bir delilin bulunmadığı, ayrıca tutanağın tek taraflı tutulduğu, kendilerinin imzası ve bilgisinin bulunmadığı, ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, idarî para cezasına esas alınan fiillerin cezalandırılabilmesi açısından, soruşturma zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.
20/12/2003 tarih ve 25322 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nda zamanaşımına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı için, bu konuda verilecek idarî para cezalarında uygulanacak zamanaşımında genel Kanun olan Kabahatler Kanunu'ndaki düzenlemelerin dikkate alınması gerektiği açıktır.
31/03/2005 tarih ve 25772 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği belirtilmiş;
3. maddesinde, bu Kanun'un idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer Kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı düzenlenmiş;
Anılan Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan "Soruşturma Zamanaşımı" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, soruşturma zamanaşımının dolması hâlinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemeyeceği; ikinci fıkrasında, a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıl olduğu; dördüncü fıkrasında ise, zamanaşımı süresinin kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlayacağı kurala bağlanmış ve fakat zamanaşımını kesen veya durduran herhangi bir düzenlemeye Kanun metninde yer verilmemiştir.
"Zamanaşımı engelleri" olarak da ifade edilen zamanaşımını durduran veya kesen sebepler istisnai olup kural zamanaşımı süresinin engelsiz devam etmesidir. Bu nedenle, zamanaşımı engelleri tahdidi olup yorum yoluyla genişletilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıya ait akaryakıt istasyonunda 10/05/2012 tarihinde denetim yapıldığı, bunun üzerine davacı hakkında vaziyet planında yer almayan tankı piyasa faaliyetine konu etmek fiili nedeniyle idarî para cezası uygulandığı, bu işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi'nin … esasına kayden açılan davada, işlem tarihinde yürürlükte olan ve 5015 sayılı Kanun'da açıkça öngörülen ön araştırma ve soruşturma prosedürüne uyulmadan idarî para cezası uygulandığından bahisle işlemin iptaline karar verildiği, bunun üzerine dava konusu Kurul kararının yargı merci tarafından iptal edilen bu işlemin yeniden ele alınmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Zamanaşımı süresi geçirilmeden verilmiş bir idarî yaptırımın, idarî yargı yerlerince aynı konuda yeniden işlem tesisini gerektirecek biçimde iptali üzerine zamanaşımı süresi işlemeyeceğine yönelik emsal mahkeme kararları bulunsa da, ne 5015 sayılı Kanun'da ne de 5326 sayılı Kanun'un 20. maddesinde soruşturma zamanaşımını durduran yahut kesen bir neden düzenlenmediğinden ve zamanaşımı engellerinin yorum yoluyla genişletilmesi mümkün olmadığından ve nihayet iptal kararlarının geçmişe etkili niteliği gereği ortada daha önce tesis edilmiş bir idarî işlemin de varlığından söz edilmesi mümkün olmadığından, bu iddiaya itibar edilmemesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi Hâkimliği kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 06/07/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.