13. Hukuk Dairesi 2018/337 E. , 2018/8191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ve itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelenmenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ve birleşen dosya davalısı, eczacı olduğunu, davalı Kurum tarafından aralarındaki sözleşmenin 6.3.19 maddesi uyarınca sahte reçete nedeni ile sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshine ve reçete bedelinin 10 katı tutarında 186.656,50 TL para cezası uygulanmasına karar verildiğinin bildirildiğini, ayrıca diplomasını dava dışı üçüncü kişiye kiraya verdiği gerekçesi ile sözleşmenin 6.3.21 maddesi uyarınca sözleşmesinin süresiz olarak feshedildiğini, ancak Kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ve cezai şarta ilişkin kararın iptalini istemiştir.
Davalı ve birleşen dosya davacısı, asıl davanın reddini dilemiş; birleşen davasında davalının 18.665,65 TL tutarında sahte reçete fatura ettiğinin müfettiş raporu ile belirlendiğini, bunun üzerine davalıya yapılan yersiz ödeme ve cezai şart tutarının tahsili amacı ile başlattıkları takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada, davalının 25/06/2010 tarih 10.076.366 sayılı yazısı ile gerçekleştirilen sözleşmenin iki yıl süre ile feshine dair işleminin ve aynı yazıya konu sözleşmenin süresiz olarak feshine dair işleminin iptaline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine, davalının 25/06/2010 tarihli aynı yazısıyla ilaç bedelinin 10 katı ceza uygulandığının bildirildiği, oysa bilirkişi raporuna göre 5 kat olarak ceza uygulanmasının gerektiği anlaşıldığından, 5 kat fazladan uygulanan cezai şart işleminin iptaline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine; birleşen davada 103.336,41 TL asıl alacak için davalının itirazının iptaline, takibin ... 16 İcra müdürlüğünün 2011/8047 sayılı dosyası üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talep ile icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı asıl dava ile davalı Kurum tarafından hakkında tesis edilen cezai şart ile fesih işleminin iptalini istemiştir. 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sözleşmenin iki yıl feshine ve reçete bedellerinin 10 katı cezai şart uygulanacağına dair protokolün 6.3.19 maddesinin somut olayda uygulama yerinin olmadığı, protokolün 6.3.10 maddesinde yer alan "hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait ilaç küpürlerinin yer aldığı reçetelerin kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde, küpür bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır" hükmü gereğince 5 adet reçete bedelinin 5 katı cezai şartın uygulanmasının gerektiği gerekçesi ile 5 kat fazladan uygulanan cezai şart işleminin iptaline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece anılan yasa hükmü göz ardı edilerek, davacı tarafça yalnızca uygulanan cezai şartın ve sözleşmenin feshine ilişkin kararın iptali talep edilmişken, davalı kurum yerine geçerek davacı hakkında sözleşmenin 6.3.10 maddesinin uygulanmasına karar verilerek yazılı şekilde talepten farklı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacı/birleşen dava davalısı ile davalı/birleşen dava davacısının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.764,73 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.