14. Hukuk Dairesi 2016/6816 E. , 2019/2039 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.10.2015 gününde verilen dilekçe ile ipotek ve intifanın terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipoteğin ve intifa hakkının kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile ..."da bulunan akaryakıt istasyonunun davalının bayiliği altında işletilmesi amacıyla davalı şirketle bayilik sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin satın aldığı akaryakıt bedelini çek ile ödediğini, müvekkilinin davalıya olan borçları nedeniyle 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kaydında davalı lehine ipotek ve intifa hakkı tesis edildiğini, davalının müvekkilinden bir alacağı olmadığının bizzat davalının beyanı ile sabit olduğunu ileri sürerek ipoteğin ve intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 01.09.2015 tarihinde sona erdiğini, 02.10.2015 tarihinde ipotek ve intifayı terkine yetkili vekaletnamenin davacıya gönderildiğini, gönderilen vekaletnamenin dava açılış tarihinden 1 gün önce 05.10.2015 tarihinde davacının eline geçtiğini, bu nedenlerle davanın açılması için hiçbir neden bulunmadığını, vekaletnameyi kullanan davacının 08.10.2015 tarihinde taşınmaz üzerindeki davalı şirket lehine tesis edilmiş olan ipotek ve intifayı kaldırdığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, konusu kalmayan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 858. maddesi hükmü “taşınmaz rehni, tescilin terkini veya taşınmazın yok olmasıyla sona erer. Kamulaştırmaya ilişkin kanun hükümleri saklıdır” şeklindedir. Yasanın bu hükmüne göre taşınmaz rehnini sona erdiren nedenler; tescilin terkini (çizimi), taşınmazın tamamen yok olması ve kamulaştırılmasıdır. Ancak, uygulamada taşınmaz rehnini sonlandıran başka nedenlerin varlığı da kabul edilmektedir. TMK’nin 883. maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nin 153. maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir.
Somut olayda; davalı şirket vekilince dosyaya sunulan 28.10.2015 havale tarihli cevap dilekçesinin ekinde ...37. Noterliği"nce 02.09.2015 tarihinde düzenlenen belgede keşidecinin ...Akaryakıt Tic. A.Ş. muhatabın ... Petrol Tarım Ürünleri Nakliyat İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, belgenin "... Şirketinizde mevcut kurumsal kimlik malzemeleri ile ariyet olarak verilen demirbaşların şirketimize teslimi ile satın alınan akaryakıt bedellerinin ödenmesi sadedinde verilen 3 adet çek bedelinin ödenmesi, ikinci paragrafta belirtilen yükümlülüklerinizin yerine getirilmesi akabinde, 01.09.2010 tarihli Bayilik Sözleşmesi kapsamında, sahibi olduğunuz ..., Basri Köyü, 112 ada, 1 parsel üzerinde şirketimiz lehine tesis ettirmiş olduğunuz ipotek ve intifa haklarının terkin ettirileceği..." şeklinde düzenlendiği, bu belgenin davacı muhataba tebliğ edildiği görülmektedir.
...31. Noterliği"nce hazırlanan 01.10.2015 tarihli 33779 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vekaletname ile dava konusu taşınmazdaki ipotek ve intifa hakkını fek ettirmeye ...Akaryakıt Tic. A.Ş. tarafından davacı şirketin davalı şirkete ismini bildirdiği ... ..."nın vekil tayin edildiği, bu vekaletnamenin 05.10.2015 tarihinde muhataba tebliğ edildiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve intifa hakkının 08.10.2015 tarihinde kaldırıldığı görülmektedir.
İpoteğin terkini istemiyle açılan davada davalı şirket ipoteğin kaldırılacağı yönünde iradesini davadan önce açıkladığını, borçlar ödenip ariyet olarak bırakılan malzemeler iade alındıktan sonra vekalet gönderildiğini ve terkin işleminin yapıldığını ileri sürdüğünden bu savunma üzerinde durularak davacının davalıya olan borçlarını ödeyip ödemediğinin ve davacının herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti, böylelikle davalının görülmekte olan davaya sebebiyet verip vermediğinin araştırılması ondan sonra işin esasına yönelik ve vekalet ücreti bakımından bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğundan, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediğinin tespiti gerektiğinden noksan inceleme ve araştırmayla vekalet ücreti yönünden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.