11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3152 Karar No: 2020/6325 Karar Tarihi: 03.11.2020
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3152 Esas 2020/6325 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/3152 E. , 2020/6325 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında, halen trafikte bulunan adına kayıtlı .... plakalı motosikletin kaydını hurdaya ayırmak suretiyle sildirerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu .... plakalı araca ilişkin alınan 21.07.2014 tarihli Polnet çıktısında aracın süresiz iptal edildiğinin ve yine aynı tarihli polis tutanağında aracın ruhsat sahibi olan sanık ... tarafından hurdaya ayrıldığının belirtilmesine karşın aracın hurdaya ayrılma işlemlerine ilişkin başvuru ve diğer evrakların dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında; hurdaya ayrılma işleminin kim tarafından, hangi usulle yapıldığı ve hangi emniyet birimince hurdaya ayrılmasına karar verildiğinin ve hurdaya ayırma işlemine ilişkin emniyet birimlerince herhangi bir araştırma yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, ilgili birime müzekkere yazılarak hurdaya ayırma işlemine ilişkin başvuru ve diğer evrakların getirtilerek incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, asılları veya onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı, 2- Kabule görede; a) Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan dolayı verilen hükümden sonra, 19/08/2020 tarihinde 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarih ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17/10/2019 tarihli 7188 sayılı Kanunu’nun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” ibaresi bakımından Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi, b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş; sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.