12. Ceza Dairesi 2019/13347 E. , 2020/669 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2019 tarihli ve 2019/32206 soruşturma, 2019/16590 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/05/2019 tarihli ve 2019/2642 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şüphelinin kullandığı araçla Şükran Çiftliği Sokak üzerinde seyir halinde iken karşıdan karşıya yaya olarak geçen mağdura çarpmak suretiyle mağdurun yaralanmasına neden olması şeklinde gerçekleşen somut olayda, trafik kaza raporunda mağdurun ışıklı işarete uymayarak karşıdan karşıya geçmeye çalıştığından kusurlu olduğu ve araçla çarpan şüphelinin kusursuz olduğunun belirtildiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ve merciince de itiraz reddedilmiş ise de, dosya kapsamında şüphelinin kusur durumunu belirten Adli Tıp Kurumundan alınmış bir rapor bulunmadığı anlaşıldığından, olay yerinde keşif yapılarak olay yerinin özellikleri tespit edildikten sonra, söz konusu raporun aldırılmasını müteakip, sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yetersiz trafik kaza raporuna itibar edilerek yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06/01/2019 gün ve 94660652-105-34-14911-2019-Kyb sayılı yazılı istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/11/2019 gün ve 2019/110010 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, 16:30 sıralarında, meskun mahalde, aydınlatması olmayan, tek yönlü, kuru asfalt yolda şüpheli sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde müştekinin beyanına göre yaya geçidinde kendisine yeşil yanması nedeniyle geçerken yolun ortasına geldiğinde şüpheliye hitaben kırmızı ışık yanması nedeniyle durmayarak aracının ön kısmı ile yayaya çarpması sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilemez, vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına ağır 6. derece etkileyecek şekilde yaralandığı olayda; olay yerinde keşif yapılarak olay yerinin özellikleri tespit edildikten sonra Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulundan rapor alınarak şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmediği, eksik soruşturma sonunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/05/2019 tarihli ve 2019/2642 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca isteme uygun olarak KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.