Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/358 Esas 2019/5421 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/358
Karar No: 2019/5421
Karar Tarihi: 20.11.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/358 Esas 2019/5421 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/358 E.  ,  2019/5421 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı Ziraat Bankası AŞ vekili Avukat Alkım Aydaş tarafından, davalı ... aleyhine 30/01/2006 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 29/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı kurum vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalının, davacı bankanın Keçiören şubesinde ana kasadan sorumlu veznedar olarak görev yaptığını, 27/08/2004 tarihinde bankaya gönderilen bir miktar parayı davalının teslim aldığını, aynı gün bu paranın bir kısmının kasada bulunmadığının tespit edildiğini, davalı hakkında ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/337 esas ve 2004/387 sayılı kararı ile zimmet suçundan mahkumiyet kararı verildiğini belirterek, zimmete konu miktarın tahsili isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davalı hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından bozulması üzerine beraat kararı verildiği, beraat kararındaki tespitlerin hukuk hakimini bağladığı, paranın kasada bulunmamasının nedeninin tespit edilemediği, bankanın zarara uğramasında davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; davalı hakkında ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/337 esas ve 2004/387 sayılı kararı ile zimmet suçundan verilen mahkumiyet kararının, 7. Ceza Dairesi tarafından “davalının yüklü miktarda para bıraktığı vezne kapısını kilitlememesi nedeniyle kusurlu olduğu ancak yapılan değerlendirmede zimmet suçu yönünden olayın şüpheli olduğu, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince davalının beraatine karar verilmesi gerektiği” şeklinde bozulması üzerine, mahkemenin 2013/336 esas ve 2013/465 sayılı kararı ile delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği, 818 sayılı BK’nın 53. maddesi (6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi) uyarınca hukuk hâkiminin, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacı bankada veznedar olarak görev yapan davalının, 27/08/2004 tarihinde bankaya gönderilen 300.000 TL parayı teslim aldığı, gün içerisinde sigara ve tuvalet ihtiyacını karşılamak üzere kasayı kilitlemeksizin vezneden ayrıldığı, akabinde üç balyaya isabet eden 60.000 TL paranın kasada bulunmadığının tespit edildiği, davalının kasayı kilitlememesine bağlı ihmali davranışı ile zarara neden olduğu anlaşılmıştır.
    Şu durumda, mahkemece tarafların kusur durumlarının belirlendikten sonra, davalının kusurlu bulunması durumunda belirlenecek olan tazminattan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43. ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA 20/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.