Esas No: 2021/3986
Karar No: 2021/3891
Karar Tarihi: 07.07.2021
Danıştay 10. Daire 2021/3986 Esas 2021/3891 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3986
Karar No : 2021/3891
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
DAVANIN_ÖZETİ : Adalet Bakanlığınca 30/04/2021 tarih ve 31470 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Yönetmeliği'nin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı, hususları düzenlenmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi, 3. fıkrasında ise, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3 ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendinde de, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, otuz gün içerisinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği, hüküm altına alınmıştır.
İptal davalarında, iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Bir düzenleyici işleme karşı açılan iptal davasında, düzenleyici işlemin tamamının, belirli maddelerinin veya maddelerin belirli kısımlarının iptalinin istenebilmesi mümkün olup, dava dilekçesinde, iptali istenilen hukuk kuralının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, düzenleyici işlemin, idari işlemin yetki ve/veya şekil unsurlarına aykırı olarak tesis edildiği iddia ediliyor ise, tamamının iptalinin istenebileceği açık olmakla birlikte; yargısal denetimi yapacak olan merci tarafından anılan unsurlar yönünden düzenleyici işlemin hukuka uyarlığı tespit edilebileceğinden, düzenleyici işlemin tamamı yönünden iptali isteminin yanında ayrıca belirli maddeleri veya kısımları yönünden de hukuka aykırılık iddialarının denetlenebilmesi için, aynı dava kapsamında düzenleyici işlemin tamamının iptali istemiyle birlikte belirli maddelerinin veya kısımlarının da iptalinin istenebileceği ve anılan nitelikte bir istemde bulunulmasının ise, terditli istem niteliğinde olmayacağı kuşkusuzdur.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; 30/04/2021 tarih ve 31470 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Yönetmeliği'nin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmekle birlikte, aksi kanaat hasıl olması durumunda anılan Yönetmeliğin ilgili hukuka aykırı kısımlarının iptalinin istenildiği görülmüştür.
Bu haliyle, dava dilekçesinde Yönetmeliğin ilgili hukuka aykırı kısımları ibaresinden hangi kısım veya kısımlarının iptalinin istenildiğinin anlaşılamadığı ve bu nedenle, ilgili hukuka aykırı kısımları ibaresi ile somut, kuşkuya yer vermeyecek ve açık bir iptal isteminde ve hukuka aykırılık iddiasında bulunulmadığı görüldüğünden; dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, dava konusu düzenleyici işlemin hangi kısım veya kısımlarının dava konusu edildiği açıkça gösterilmek, dilekçenin konu, içerik ve sonuç bölümleri çelişkili olmayacak şekilde açıklanmak ve belirtilen bu hususlar açıklığa kavuşturulmak suretiyle, 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığı'na hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesi, 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 07/07/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.