Esas No: 2020/3388
Karar No: 2021/1407
Karar Tarihi: 07.07.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3388 Esas 2021/1407 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3388
Karar No : 2021/1407
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 15/10/2019 tarih ve E:2018/3855, K:2019/7628 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Elektrik Dağıtım A.Ş.'de işçi olarak çalışan davacının, çalıştığı kurumun özelleştirilerek devrinden yaklaşık altı yıl sonra hizmet sözleşmesinin feshedilmesi üzerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi kapsamında işe yerleştirilme isteğiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile işlemin dayanağı olan ve 31/12/2014 tarih ve 29222(4. mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 29/12/2014 tarih ve 2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar'ın 2. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "...2 yıl içinde..." ibaresi ile geçici 1. maddesinin birinci fıkrasındaki, "...başvuru yapmayan veya..." ibaresinin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 15/10/2019 tarih ve E:2018/3855, K:2019/7628 sayılı kararıyla;
2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İş Sözleşmeleri Sona Eren İşçilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar'ın 2 maddesinin 1. fıkrasında yer alan "...2 yıl içinde..." ibaresi yönünden;
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt hukuk normunun dayanağını üst hukuk normundan aldığı; bunun sonucu olarak, bir normun kendisinden daha üstte bulunan ve dayanağını oluşturan bir hukuk normuna aykırı veya bu normu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesinin mümkün olmadığı gibi, kural olarak yasayla düzenlenmesi gereken bir konunun daha alt hukuk normlarıyla düzenlenmesine de olanak bulunmadığı,
657 sayılı Kanun'un (Mülga) 4/C maddesinin 2. paragrafında geçici personel statüsüne geçiş için herhangi bir sürenin öngörülmemiş olması karşısında, iş sözleşmesinin özelleştirme tarihinden sonra 2 yıl içinde özel sektör tarafından kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdirilenlerin, 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (C) fıkrasının 2. paragrafı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edileceğini düzenleyen Bakanlar Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı,
2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ekindeki Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İş Sözleşmeleri Sona Eren İşçilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar 'ın Geçici 1. maddesinde yer alan "...başvuru yapmayan veya..." ibaresi yönünden;
Bu Esaslarla getirilen istihdam hakkından, bu Esasların yayımı tarihinden önce özelleştirilen kuruluşlarda çalışmakta iken 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Esaslar çerçevesinde başvuru hakkı bulunmasına rağmen, bu hakkı kullanmayanlara ilişkin bir düzenleme getirildiği; bu düzenlemede kamu yararı, hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık görülmediği,
Davanın bireysel işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkin kısmı yönünden;
Dava konusu bireysel işlemin dayanağı olarak gösterilen 31/12/2014 tarih ve 29222 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/01/2015 tarihinde yürürlüğe giren 29/12/2014 tarih ve 2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İş Sözleşmeleri Sona Eren İşçilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar'ın 2. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "...2 yıl içinde..." ibaresi, yargı kararıyla hukuka aykırı bulunduğundan, anılan ibareye dayalı olarak tesis olunan bireysel işlemde de bu yönüyle hukuka uygunluk görülmediği,
Bu durumda, bireysel işlemin iptalinin davacının doğrudan işe yerleştirilmesi sonucunu doğurmadığı; davalı idarece iptal kararının gereği olarak davacının başvurusunun 2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde diğer yönlerden ayrıca değerlendirileceği dikkate alındığında, davacının bu aşamada yoksun kaldığı parasal haklarından söz edilemeyeceğinden, davacının tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
Dava konusu bireysel işlem ile bireysel işlemin dayanağı olarak gösterilen 31/12/2014 tarih ve 29222(4. mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 29/12/2014 tarih ve 2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar'ın 2. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "...2 yıl içinde..." ibaresinin iptaline; anılan Esaslar'ın geçici 1. maddesinin birinci fıkrasındaki, "...başvuru yapmayan veya..." ibaresi ile bireysel işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden … tarafından, …Elektrik Dağıtım Şirketinin özelleştirilerek devri üzerinden yaklaşık 6 yıl geçtiği; davacının başvurusunun reddine ilişkin işlem ile dayanağı mevzuatın hukuka ve usule uygun olduğu; … Başkanlığı tarafından, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararındaki "2 yıl içinde" ibaresinin, 25/08/2015 tarih ve 2015/8041 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın bu kısmının konusuz kaldığı, bu nedenle bu düzenleme açısından "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği; dava konusu bireysel işlem tesis edilirken yalnızca iptaline karar verilen düzenlemenin gözetilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : 22/12/2004 yılında KPSS sınav sonucuna göre …Elektrik Dağıtım A.Ş'ye yerleştirilen davacı, …Elektrik Dağıtım A.Ş'nin 11/02/2009 tarihinde özelleştirilmesinden sonra … Enerji Yatırımları A.Ş'de görevine devam etmiştir.
Davacının iş sözleşmesi, …Elektrik Dağıtım A.Ş'nin 11/02/2009 tarihinde özelleştirilmesinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra 24/12/2014 tarihinde kıdem tazminatını hak edecek şekilde feshedilmiştir. Davacı, 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesi kapsamında işe yerleştirilme isteminde bulunmuş, bu başvurusu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun mülga "Geçici personel" başlıklı 4 (C) maddesinde, "Geçici personel: bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir." hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (C) fıkrasına göre hazırlanan ve 31/12/2014 tarih ve 29222 (4. mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İş Sözleşmeleri Sona Eren İşçilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esasları düzenleyen 29/12/2014 tarih ve 2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 2. maddesinin 1. fıkrasında; 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan kuruluşlarda (iştirakler hariç) istihdam azaltımına gidilmesi veya bu kuruluşların kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi, devredilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması, tasfiye edilmesi halinde veya diğer sebeplerle bu kuruluşlarda programa alınma tarihi itibarıyla İş Kanunu hükümlerine tabi daimi veya geçici işçi statüsünde istihdam edilen ve 4046 sayılı Kanun'un değişik 22. maddesine göre nakil hakkı bulunmayan personelden iş sözleşmesi özelleştirme tarihinden önce kamu tarafından veya özelleştirme tarihinden sonra 2 yıl içinde özel sektör tarafından; kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdirilenlerin 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (C) fıkrasının ikinci paragrafı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecekleri, programa alınma tarihinden sonra özelleştirme programındaki kuruluşlarda istihdam edilmeye başlanılan personelin bu esaslardan yararlanamayacağı kurala bağlanmış,
Aynı Bakanlar Kurulu Kararının Geçici 1. maddesinde de, bu Esaslar'ın 2. maddesinde getirilen istihdam hakkından bu Esaslar'ın yayımı tarihinden önce özelleştirilen kuruluşlarda çalışmakta iken 03/05/2004 tarih ve 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Esaslar çerçevesinde başvuru yapmayan veya başvuru yapıp atama teklifleri yapılanlardan, göreve başlamayan, istifa eden, herhangi bir nedenle hizmet sözleşmesi sona erdirilenlerin, bu Esaslar çerçevesinde başvuru yapma hakkına sahip olmadıkları kuralı getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2014/7140 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İş Sözleşmeleri Sona Eren İşçilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar'ın 2 maddesinin 1. fıkrasında yer alan "...2 yıl içinde..." ibaresi yönünden;
Geçici personel istihdamı, 657 sayılı Kanun'un mülga 4/C maddesine dayanarak çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararlarıyla düzenlenmektedir. Geçici personelin hangi mevsimlik veya geçici işlerde hangi süreyle istihdam edileceklerine karar verme yetkisi Bakanlar Kuruluna ait olup, bu yetki çerçevesinde geçici personel statüsüne Bakanlar Kurulu kararlarıyla şekil verilmektedir.
Kurulumuzun 18/03/2010 tarih ve E:2009/1036 sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesi ile 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasının; istihdam şekli tanımlanıp, iş güvencesi ve sosyal güvenlik hakkı belirlenmeden sadece "geçici personel" olarak adlandırılan statüyü düzenleme yetkisinin bütünüyle Bakanlar Kuruluna bırakılmış olması nedeniyle Anayasa'nın 2., 7., 13., 17., 48., 49. ve 60. maddelerine aykırı olduğundan bahisle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiştir.
Kurulumuzun başvurusunun incelenmesi sonucu verilen ve 21/10/2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30/03/2011 tarih ve E:2010/46, K:2011/60 sayılı kararıyla; "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin itiraz konusu (C) fıkrasında, geçici personelin; bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimseler olduğu öngörülmektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa'nın 7. maddesindeki, "Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez" kuralına göre, yasa koyucunun temel ilkeleri koymadan, çerçeveyi çizmeden yürütmeye yetki vermemesi, sınırsız, belirsiz bir alanı, yönetimin düzenlemesine bırakmaması gerekir. Yasa ile yetkilendirme Anayasa'nın öngördüğü biçimde yasa ile düzenleme anlamına gelmez. Yasa koyucu, gerektiğinde sınırlarını belirlemek koşuluyla bazı konuların düzenlenmesini idareye bırakabilir.
Anayasa'nın 17. maddesinin birinci fıkrasında; "Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir." denilmiştir.
Anayasa'nın 49. maddesinde, çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğu belirtilmiş, Devlete, çalışanların yaşam düzeyini yükseltmek, çalışma yaşamını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı denetlemek ve işsizliği gidermeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli önlemleri almak ödevi verilmiştir. Devlet, kişinin çalışma hakkını kullanabilmesi için iş alanında gerekli önlemleri alacak ve sınırlamaları kaldırarak görevini yerine getirecek, birey de çalışarak topluma yük olmaktan kurtulacaktır.
Anayasa'nın 60. maddesinde de, "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir" denilmekle, bireylere, gelecekte karşılaşacakları sosyal riskler karşısında yoksulluğa düşmemeleri için asgarî ölçüde bir yaşam düzeyinin amaçlandığı belirtilmektedir. Bu amaç, sosyal sigorta kuruluşlarınca, kendi kuralları çerçevesinde gerçekleştirilir ve yerine getirilir.
Anayasa'nın 128. maddesinde ise "Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir." denilmektedir.
657 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle görüleceği belirtilmiş, maddenin (A) fıkrasında memur, (B) fıkrasında sözleşmeli personel, (C) fıkrasında geçici personel, (D) fıkrasında ise işçi tanımlanmıştır. 5. maddesinde de bu Kanun'a tabi kurumların bu dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramayacağı belirtilmiştir.
İtiraz konusu kuralda, istihdam şekillerinden olan geçici personel statüsünün tanımı yapılarak, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak hangi işlerin bir yıldan az süreli veya mevsimlik olduğunu, bu personelin sayısını, ödenecek ücreti ve sözleşme şartlarını belirleme yetkisi Bakanlar Kurulu'na bırakılmaktadır.
Geçici personel statüsü, belli bir vasıf gerektirmeyen, daha çok bedensel çalışmalara ağırlık veren, başlangıç ve bitişi belli olan, süreli işlerde çalışmayı öngörmektedir. Bu personel, idare ile yaptıkları bir sözleşme uyarınca idare için belirli bir iş yapan kişi konumundadır ve yaptıkları iş, geçici veya mevsimlik olup, asli ve sürekli görevlerden de sayılmaz. Bu nedenle geçici personel; Anayasa'nın 128. maddesi kapsamında belirtilen memur ve diğer kamu görevlileri kavramı dışında kalan, sözleşme ile çalıştırılan, işçi de olmayan, kendine özgü istisnai bir istihdam türüdür.
Yasa koyucu; memur ve diğer kamu görevlileri ile bunların dışında çalışanlarla ilgili olarak, Anayasa'da belirlenen kurallara bağlı kalmak, adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini gözetmek koşuluyla düzenleme yapma yetkisine sahiptir.
Geçici ve mevsimlik işlerin neler olduğunun belirlenmesi ülkedeki ekonomik gelişmelere ve koşullara bağlı olup, bunların Yasa'da tek tek belirtilmesi mümkün değildir. Ayrıca, bu istihdam türü uyarınca çalıştırılacak kişilerin sayısının ihtiyaca ve ekonomik koşullara göre her zaman değişebilecek nitelikte olması, yapılan işin niteliği ve süresine göre ödenecek ücret ve sözleşme şartlarının da farklılık arzetmesi gözetildiğinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olan hususların yasa ile yapılamayacak kadar teknik ayrıntıları içerdiği kuşkusuzdur. Bu nedenle, itiraz konusu kuralda geçici personelin tanımı yapılarak çerçeve çizildikten sonra, ayrıntı ve uzmanlık gerektiren konuların düzenlenmesinin Bakanlar Kurulu'na bırakılması, yasama yetkisinin devri niteliğinde değildir." gerekçesiyle Anayasa'ya aykırılık itirazı reddedilmiştir.
Dairece, 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesinin 2. paragrafında geçici personel statüsüne geçiş için herhangi bir sürenin öngörülmemiş olması karşısında, iş sözleşmesinin özelleştirme tarihinden sonra 2 yıl içinde özel sektör tarafından kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdirilenlerin, 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (C) fıkrasının 2. paragrafı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edileceğini düzenleyen Bakanlar Kurulu kararında hukuka uygunluk olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin yukarıda metnine yer verilen kararında da değinildiği gibi, geçici ve mevsimlik işlerin neler olduğunun belirlenmesinin ülkedeki ekonomik gelişmelere ve koşullara bağlı olması ve bunların Kanun'da tek tek belirtilmesinin mümkün olmaması karşısında, bu istihdam türü uyarınca çalıştırılacak kişilerin sayısının ihtiyaca ve ekonomik koşullara göre her zaman değişebilecek nitelikte olması, yapılan işin niteliği ve süresine göre ödenecek ücret ve sözleşme şartlarının da farklılık arzetmesi gözetildiğinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olan hususların Kanun ile yapılamayacak kadar teknik ayrıntıları içerdiği açıktır.
Bu durumda, 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesine dayanılarak çıkartılan Bakanlar Kurulu kararlarıyla getirilen düzenleme için ayrıca bir yasal mevzuata dayanma zorunluluğu bulunmadığı sonucuna varıldığından, 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesinin 2. paragrafında geçici personel statüsüne geçiş için herhangi bir sürenin öngörülmemiş olması karşısında, iş sözleşmesinin özelleştirme tarihinden sonra 2 yıl içinde özel sektör tarafından kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdirilenlerin, 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (C) fıkrasının 2. paragrafı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edileceğine ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
Yukarıda aktarılan açıklamalar ışığında, bireysel işlemin dayanağı olan dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığından davacının, …Elektrik Dağıtım A.Ş'nin 11/02/2009 tarihinde özelleştirilmesinden itibaren 2 yıllık süre geçtikten sonra, 24/12/2014 tarihinde kıdem tazminatını hak edecek şekilde sözleşmesinin feshedildiği gerekçesiyle 657 sayılı Kanun'un 4/C maddesi kapsamında işe yerleştirilme talebiyle yaptığı başvurusunun reddine dair Özelleştirme İdaresi Başkanlığının … tarih ve …sayılı işleminde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne;
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin 15/10/2019 tarih ve E:2018/3855, K:2019/7628 sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 07/07/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın temyize konu iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz istemlerinin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.