Esas No: 2016/15537
Karar No: 2021/3852
Karar Tarihi: 07.07.2021
Danıştay 4. Daire 2016/15537 Esas 2021/3852 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15537
Karar No : 2021/3852
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ... İnşaat ve Mobil İletişim
Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2011 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, hizmet ihracatı kapsamında haksız yere katma değer vergisi iadesi alınmasına neden olduğundan bahisle 2011/1,2 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve üç kat kesilen vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Kanunun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması, 2011/4 döneminden devreden katma değer vergisinin 391.876,81 TL olarak dikkate alınması ve 2011/3,4 dönemlerine ilişkin olarak iade yapılmaması yönünden tesis edilen işlemlerin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının yurt içinde almış olduğu kontörleri, sesli mesaj hizmeti olarak yurt dışına satmış olduğu yönündeki beyanını kusurlandırıcak nitelikte, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetini tespit etmeye yönelik yeterli tespit ve belgeye dayalı olmadan iade edilen verginin istenilmesine, KDV beyanlarının buna göre düzeltilmesine ve özel usulsüzlük cezası kesilmesine yönelik işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu yapıldığı halde Mahkemece hüküm kurulmayan 2011/3,4 dönemlerine ilişkin olarak iade yapılmaması yönünde tesis edilen işlem bakımından temyize konu kararın eksik hüküm nedeniyle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Ceza mahkemesi kararının vergi mahkemesini bağlamayacağı, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile yurt dışında faaliyette bulunduğu iddia edilen firmalara sesli mesaj hizmeti vermesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yurt dışına hizmet ihracı nedeniyle düzenlediği faturaların tamamının sahte olduğunun tespit edildiği, bu doğrultuda hizmet ihracı istisnası kapsamında haksız yere iade alınmasına neden olduğundan bahisle tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu öngürülmüş, 30. maddesinin 1. fıkrasında, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, 30. maddesinin 4. bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması halinin re’sen tarh nedeni olduğu; 134. maddesinin 1. fıkrasında da, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgelerin, sahte belge olduğu belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Mal ve hizmet ihracatı" başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin vergiden istisna olduğu, 12. maddesinde, yurt dışındaki müşteri tabirinin ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için hizmetlerin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği, 32. maddesinde ise, Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiyi tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmıştır.
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yukarıda açıklanan hükümleriyle getirilen genel kurala göre, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılma sonucunu doğuran hizmetlerin varlığı halinde vergi istisnası söz konusu olabilmektedir. Buna göre, yurt dışındaki bir müşteri için yapılacak hizmetten yurt dışında faydalanılma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tayin ve tespiti söz konusu istisna hükmünün uygulanması bakımından önem arzetmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; bina ve bina dışı inşaatlarda kullanılan makine ve ekipmanlarının operatörsüz olarak kiralanması ve leasingi işi ile iştigal eden davacı şirket hakkında vergi iadesi talebine yönelik olarak düzenlenen ... tarih ... sayılı Vergi İnceleme Raporu ile, şirketin yurt içinden satın almış olduğu kontörleri, ... Ltd. Co., ... Ltd. Co., ... Co., ... Co. isimli yabancı şirketere KDV iadesinden yararlanmak amacıyla yurt dışına satış yapmış gibi gösterdiğinden bahisle 2011/1,2 dönemlerinde yapılan KDV iadelerinin geri alınması ve 2011/3,4 dönemlerine ilişkin KDV iadelerinin yapılmaması, yurt içine satış yapıldığı halde yurt dışına satış yapılmış gibi gösterilmesi nedeniyle yurt içinde belgesiz olarak yapılan satışlar üzerinden özel usulsüzlük cezasının kesilmesi ve devreden KDV'lerin buna göre düzeltilmesi gerektiği hususlarının tespiti üzerine yapılan işlemlere karşı bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında düzenlenen ... tarih ... sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda; ... Ltd. Co. ile ilgili olarak yurt dışından gelen cevabi yazıda, beyan edilen adreste bulanan binadaki ofisleri kiralayan ... Services Şirketi'nin, ... Ltd. Co. ile 11/06/2013 tarihi itibarıyla ticari faaliyetlerinin olduğunu, bu bağlamda herhangi bir ofis kiralaması olmayıp sadece posta ve sekreterlik hizmetleri için bir adres kullanımına yönelik sözleşme imzaladıklarını belirttiği, Vergi Müfettişi ...'ın yurt dışı firmaların varlığının tespitine ilişkin düzenlemiş olduğu 06/05/2013 tarihli yazının ardından mükellef kurum temsilcisinin yurt dışı firmaların adreslerinde değişikliğe gittiği ve değişiklik sonucu düzenlenen 17/06/2013 tarihli yazıdan birkaç gün önce ... Co. firmasının belirtilen adreste posta ve sekreterlik hizmetleri için bir adres kullanımına yönelik sözleşme imzaladığı, ... L.P. ile ilgili olarak yurt dışından gelen cevabi yazıda, İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi’nin, ... L.P.’ye (..., ..., ... ) ilişkin bir kayda sahip olmadığı, söz konusu şirketin İngiltere’de herhangi bir beyanname veya mali tablo ibraz etmediği ve Türk şirketi tarafından yapıldığı söylenen ödemelere ilişkin bilgi bulunmadığı, ayrıca ... L.P.’ye ilişkin söz konusu yazıda mükellef kurumun temsilcisi ...’un İngiltere vergi yetkilileri ile görüştüğü, yapılan anlaşmalara ilişkin bir takım belgeleri sunduğu, şirketin ünvanının ... L.P. olduğu ancak yanlışlıkla ... Ltd. Co. yazdıklarını ve ... L.P. ünvanlı şirketin sahiplerinin Panama’da yerleşik olduğunu ifade ettiği, ... Ltd. ile ilgili olarak yurt dışından gelen cevabi yazıda, şirketin İngiltere vergi otoriteleri tarafından tanındığı, şirketin 01/07/2010 tarihinde kurulduğu ve kayıtlı adresinin ... London olduğu, ancak bu adresin ... LLP ünvanlı bir hukuk şirketine ait olduğu, şirketin 31/07/2011 tarihinde sona eren yıla ilişkin mali durum tablolarına göre, şirketin faal olmadığı ve o yıl içinde ticaret yapmadığının belirtildiği ve Türk şirketine yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir bilginin mevcut olmadığı, ... Llp. ile ilgili olarak yurt dışından gelen cevabi yazıda, şirketin 27/01/2011 tarihinde ... İngiltere adresinde kayıtlı olduğu, söz konusu şirketin 04/09/2012 tarihinde dağıldığı ve kayıtlardan silindiği, şirketin Şirket Sicil Kurumu'na ibraz ettiği tek belgenin kuruluş belgeleri olduğu ve şirket ortaklarının Marshal Island'da yerleşik olduğu, ... ile ilgili olarak yurtdışından gelen cevabi yazıda, denetçilerin Slovak şirketini adresinde denetlediği, ... adresinde bir apartmanın bulunduğu, kapı zillerinde ya da posta kutularının üzerinde şirkete ilişkin herhangi bir ibareye rastlanılmadığı ve bu süreçte Slovak şirketin yetkili temsilcisi ... ile irtibata geçildiği, ancak şirketin yetkili temsilcisinin vekaletnamesini vergi idaresine kaydettirmesi gerekirken şimdiye kadar kaydetmediği, Slovak şirketin hesap defterini, muhasebe kayıtlarını, banka hesap özetlerini ve Türk şirketi ... İnşaat Mobil İletişim Hizmetleri Limited Şirketi ile arasında imzalanmış sözleşme nüshalarını ibraz etmesinin istenmesine rağmen temsilcinin bu belgeleri kararlaştırılan günde teslim etmediği ve denetçilerle iletişimini kestiği, yurt dışı ile yapılan tüm yazışmalar topluca değerlendiğinde, söz konusu firmalar ve temsilcileri ile tam olarak irtibat sağlanamadığı, belirtilen adreslerin genelde yazışma ya da posta adresleri olduğu ve merkez adreslerinin farklı ülkelerde olduğu, firmaların yurt dışında belirtilen adreslerde faaliyette bulunduğuna ve mükellef kurum ile ticari ilişki içinde olduğuna ilişkin net ve somut bilgilerin olmadığı, yurt dışı firmaların varlığına ilişkin Vergi Müfettişi ... tarafından düzenlenen bilgi isteme yazısının düzenlendiği tarihten sonra mükellef kurumun temsilcisi ...’un ... L.P.’ye ilişkin olarak İngiltere vergi yetkilileri ile temasa geçtiği ve yapılan anlaşmalara ilişkin bir takım belgeler sunduğu, mükellef kurum temsilcisinin adreslerin yetersiz olduğu gerekçesi ile değiştirilmesini istemesi sonucunda Vergi Müfettişi ... tarafından düzenlenen bilgi isteme yazısının düzenlendiği tarihten sonra (11.06.2013) ... Ltd. Co. ünvanlı firmanın belirtilen adreste herhangi bir ofis kiralaması olmaksızın posta ve sekreterlik hizmetleri için bir adres kullanımına başladığı, GIBINTRA sistemi üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda mükellef kurum temsilcilerinin ortakları ve/veya yöneticisi oldukları ... Mobil İletişim İnş. ve Mad. Hiz. Ltd. Şti. ve ... Telekom Sesli Mesaj ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti.’nin mükellef kurum ile aynı faaliyetleri yürüttüğü ve kontör alışları yaptığı firmalar ile hizmet ihracı yapıldığı iddia edilen firmaların birbiriyle uyuştuğu, buna göre mükellef kurumun ve ortaklarının ilişkili olduğu firmaların aynı faaliyeti Ankara’da iki ve Sinop’ta bir olmak üzere toplamda üç şirket üzerinden gerçekleştirdiği, hizmeti gerçekleştirmek için satın aldıkları kontörleri genelde tek bir şahıs firmasından aldıkları ve yurt dışına hizmet sunulduğu iddia edilen firmaların, ilişkili şirketler nezdinde genelde uyuştuğu, mükellef kurumun ve ortaklarının ilişkili olduğu firmalardan olan ... Telekom Sesli Mesaj ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında Vergi Müfettişi ... tarafından düzenlenen raporda ... Telekom Sesli Mesaj ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 2009 ve 2010 yılında yurt dışında faaliyette bulunduğu iddia edilen firmalara sesli mesaj hizmeti vermiş olmasının mümkün olmadığı, bu nedenle yurt dışına hizmet ihracı nedeni ile düzenlediği faturaların tamamının sahte fatura niteliğinde olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı, mükellef kurumun ilgili dönemlerde KDV iadesine ilişkin tasdik raporlarını düzenleyen YMM ... hakkında Vergi Müfettiş Yardımcısı ... tarafından ... tarih ve ... sayılı Görüş Öneri Raporları (sorumluluk ve suç duyurusu), Vergi Müfettişi ... tarafından ... tarih ve ... sayılı Görüş Öneri Raporu (sorumluluk) ve Vergi Müfettişi ... tarafından ... tarih ve ... sayılı Görüş Öneri Raporu (sorumluluk) düzenlendiği, mükellef kurum temsilcisinin yurt dışına yapıldığı söylenen hizmetleri SIM kartların takıldığı bir makine (server) ile www. ... .com internet adresi üzerinden bir yazılım aracılığıyla gerçekleştirdiğini ifade ettiği, ancak söz konusu makinenin alımına ilişkin mükellef kurumun yasal kayıtlarında herhangi bir bilginin olmadığı, internet üzerinden gerçekleştirildiği iddia edilen hizmet için kullanılan web adresinin rapor tarihi itibarıyla kapalı olduğu, söz konusu web adresinin başkaları tarafından kullanılabilir/satın alınabilir durumda olduğu, ayrıca söz konusu yazılımın mükellef kurumun ilişkili olduğu ... Telekom Sesli Mesaj ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ortaklarından olan ... tarafından gerçekleştirildiği, ancak yapıldığı iddia edilen hizmet işi ve bu işin devamlılığı düşünüldüğünde yazılım konusunda profesyonel bir destek alınması gerektiği, mükellef kurumun sesli mesaj hizmeti için kullandığını söylediği makine (server) üzerine takılan SIM kartların, mükellef kurumun kendi adına kayıtlı değil de farklı kişiler adına GSM operatörlerine kayıtlı olduğu, ayrıca tutanağın 12. maddesine örnek olarak ek yapılan kontör faturalarının detayına bakıldığında kontör/TL alımlarının farklı türlerde (150 Kontör, 250 Kontör, 5 TL, 10 TL, 30 TL vb.) olduğu, kontör yüklemelerinin kontör kartının ilgili bölümünün kazınıp kontör yüklenecek SIM kart üzerinden ilgili operatöre mesaj ya da arama yapılarak gerçekleştiği ve çok sayıda küçük bakiyeli kontör/TL alınması yerine büyük bakiyeli kontör/TL alınması arasında maliyet açısından da farklar olduğu düşünüldüğünde, çok sayıda küçük bakiyeli kontör/TL alımının, sesli mesaj hizmetini SIM kartlara kontör/TL yükleyerek yerine getirdiğini söyleyen bir firma için iktisadi ve teknik icaplara uymadığı tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının tetkikinden, davacı şirket ve ortaklarının ilişkili olduğu firmalardan olan ... Telekom Sesli Mesaj ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında aynı neden ve gerekçelerle 2009 ve 2010 yılları için re'sen tarh edilen vergi ve kesilen cezaların kaldırılması istemiyle açılan ve aynı yurt dışı firmalara yapıldığı ileri sürülen ihracat işlemlerinin incelendiği davalarda, "Dava konusu olayda, davacı tarafından, ... Londra/İNGİLTERE' adresinde faaliyette bulunan ... Ltd.Co.' isimli şirketin aslında var olduğu, yalnızca şirket ünvanın yanlış yazıldığı, gerçek ünvanın 'LP' (... LP')olduğu, şirket ile imzalanan anlaşmada yer alan kaşe üzerinde de 'LP' ünvanının yer aldığı ve ... LP isimli şirketin internet ortamında İngiltere Ticaret Sicilinin sorgulanması ile bulunabileceği gibi, dava dosyasında mevcut İngiltere'nin Ankara Büyük Elçiliğinden alınan belge ile de şirketin 17.11.2008 tarihinde tescil edildiği, ...' adresinde faaliyette olduğunun sabit olduğu, ödemelerin banka kanalı ile yapıldığı iddia edilmekte ise de; dosya içeriği belgelerden anılan şirkete düzenlenen faturalarda hem ünvan yanlışlığı (LP yerine Ltd Co) hem de adres yanlışlığının bulunduğu (... ' yerine , '... Londra/İNGİLTERE' ), sözkonusu yanlışlığın 1,5 yıl gibi uzun bir süre içinde düzeltilmediği, gerçekte var olduğu kanıtlanan ... LP isimli şirketin '...Londra/İNGİLTERE' adresinde herhangi bir şubesinin olup olmadığının dahi kanıtlanamaması karşısında davacı iddialarının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Sözkonusu adres ve ünvan hatalarının ingilizceden kaynaklanan basit hatalar ya da Birleşik Krallığın yapısından kaynaklanan coğrafi hatalar olduğu söylenemez. Kaldı ki şirket yetkilisi ...'un yöneticisi olduğu ... İnşaat Mobil İletişim Hizmetleri Tic.Ltd.Şti tarafından 24.03.2011 tarihinde düzenlenen ve duruşma esnasında dava dosyasına eklenilen 015321 numaralı faturada da faturanın ... Ltd.Co.('... Londra/United KİNGDOM) adına hatalı olarak düzenlendiği görülmektedir. '... Riga/LETONYA' adresinde faaliyette bulunan '...Ltd.Co.' isimli firmaya ilişkin olarak ise davacı tarafından, şirketin esasen Panamada mukim bir şirket olduğunun ilerleyen dönemlerde anlaşıldığı, şirketin Panama'da gerçekten faaliyette olduğunun İzmir Panama Fahri Konsolosluğun'dan alınan belge ile de sabit olduğu, şirketin 01.6.2009 tarihinde Riga/Letonya'da işyeri kiraladığı buna ilişkin sözleşmenin de mevcut olduğu fakat bu adresin davacı şirkete bildirilmediği, davacı tarafından bilinen adresin ise postahanedeki bir posta kutusu adresi olduğu, ödemelerinse banka kanalıyla yapıldığı, şirket yöneticisinin anılan firmaya verilen hizmetlerle ilgili olarak Letonya'ya seyahatler yaptığı iddiları; davacı şirketin sözleşme imzaladığı şirketin yeni bir adresinin 01.6.2009 tarihinde Riga/Letonya'da mevcut olmasına rağmen bu adresi bilmemesi, dosyadaki belgelere göre 2009 yılı 8. ayından sonra şirket yöneticisinin Letonya'ya yaptığı seyahatlerin amacının ne olduğunun anlaşılamaması,sadece posta kutusu adresini bilen şirket yöneticisinin şirket tarafından verilen hizmet ilişkin seyahatler yaptığının söylenememesi karşısında yerinde görülmemiştir. Bu durumda, yurtdışında varolmadıkları resmi makamlardan alınan yazılarla tespit edilen iki ayrı firmaya hizmet ihracı iddiası ile katma değer vergisi iadesi alabilmek için fatura düzenlediği anlaşılan davacı şirketin, hizmet ihracı nedeniyle haksız yere KDV iadesi aldığından bahisle 2010 yılı 1.,4.,12. ayları için re’sen yapılan 3 kat vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatında ve 2010 yılı Aralık döneminden 2011 yılı Ocak dönemine devreden KDV' nin azaltımasına yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır." gerekçesiyle verilen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... ile ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararlarının, Danıştay Dördüncü Dairesinin 24/03/2014 tarih ve E:2013/8671, K:2014/2006 ile E:2013/9221, K:2014/2005 sayılı kararıyla onandığı görülmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında, yurt dışında varolmadıkları resmi makamlardan alınan yazılarla tespit edilen firmalara hizmet ihracı iddiası ile katma değer vergisi iadesi alabilmek için fatura düzenlediği anlaşılan davacı şirket adına, 2011/1,2 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve üç kat kesilen vergi ziyaı cezaları ile 2011/4 döneminden devreden katma değer vergisinin 391.876,81 TL olarak dikkate alınması yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, işbu bozma kararı üzerine yeniden yapılacak yargılamada, özel usulsüzlük cezası bakımından ayrıca değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Davacının temyiz istemine gelince;
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 2011/3,4 dönemlerine ilişkin olarak iade yapılmaması yönünden tesis edilen işlemin de iptali istenildiği halde, temyize konu kararda anılan kısım yönünden hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu yapıldığı halde hüküm kurulmayan 2011/3,4 dönemlerine ilişkin olarak iade yapılmaması yönünden tesis edilen işlemin iptali istemi hakkında da karar verilmesi gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararının anılan kısım yönünden eksik hüküm nedeniyle bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.