19. Ceza Dairesi 2019/31828 E. , 2020/655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Dosyadaki delillere göre sanığın üretici olduğu anlaşılmakla; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılmadan önce de, üreticiler yönünden etkin pişmanlık hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı, sanığın eyleminin suç tarihi itibariyle de uzlaşmaya tabi olduğu ve tarafların uzlaşmayı kabul etmedikleri anlaşılmakla; tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığa ait imalathanede 16/07/2014 günü yapılan aramada yalnızca, All Star C.V firması adına tescilli “Converse” markasını taşıyan etiket ve ayakkabı tabanı bulunduğu, adli emanetin 2014/12191 sırasında kayıtlı olan bir çift Nike markalı ayakkabının ise, sanığın işyerinden satın alındığı iddia edilerek şikayet dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu anlaşılmakla; Nike markalı bu ayakkabının sanık tarafından satıldığına dair başkaca bir delil bulunmadığı gözetilmeden; sanık hakkında TCK’nin 43. Maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi ve davaya katılma hakkı bulunmayan Nike International Ltd. adlı firmanın da davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanığa ait iş yerinde aynı gün yapılan aramada iki farklı firma adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin ele geçirildiğinin iddia edilmesi karşısında, uygulama maddesi olarak TCK"nin 43/2. maddesi yerine 43/1. maddesinin gösterilmesi,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.