Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3154
Karar No: 2021/14232

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/3154 Esas 2021/14232 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/3154 E.  ,  2021/14232 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi


    Dava, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Tarım Bağ- Kur Sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1990 yıllarından itibaren ...Beldesinde kendi nam ve hesabına bamya, turşuluk salatalık, bezelye, bakla slajlık mısır ekim, dikim işi ve büyükbaş sağmal hayvancılık işleriyle iştigal ettiğini, ekte sunulan 08.09.2015 tarihli ... firmasınca düzenlenmiş tevkifat makbuzuna ve müstahsil kesintisine istinaden SGK’na 18.11.2016 tarihli talep ile 73575770080 sicil ile 01.10.1995 tarihinden başlamak üzere tescil kaydının işlendiğini ancak 3 ay sonra 31.12.1995 tarihli çıkış ve 18.11.2016 tarihli yeni girişin tescil edildiğini, ancak 21 yıllık talebin ise reddedildiğini, müvekkilinin hisse maliki oldupu ...-...kuyu mevkii, 128 ada, 13 parselde incir bahçesi vasfı ile tapuya kayıtlı olan taşınmazının 2013/11 no’lu Genelge uyarınca yetiştirilen ürüne uygunluk açısından irdelendiğini, tapu belgesinde görülen arazi türünün incir bahçesi olması ürün türünün ise bamya olması nedeniyle red işlemi yapıldığını, davacının 02.10.2001 tarihli ...kaydının bulunduğu, toplamda 16.630,00.M2 lik sulu tarım yapıldığını, ... Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünün 08.04.2005 tarihli İşletme (Büyükbaş sağmal inekçilik) kaydı, ... Süt’den 28.02.2006 tarihli müstahsil alım liste ve ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üye kayıt bilgileri nazara alındığında davacının 31.07.2004 tarihinden itibaren fiilen süt üretimi yapmakta oluşunun göz ardı edildiğini, yaklaşık (01.01.1996’dan 17.11.2016’ya kadar ) 21 yıllık müvekkili adına kesilmiş olan tevkifat primlerinin (SGK/Bağ-Kur’daki çarşaf listeler ile karşılaştırılması neticesinde) intikallerinin tespiti ile müvekkili adına olan 73575770080 sicile tesciline, aksi taktirde terditli talepleri gereği 18.11.2016 tarihinde yürürlükte olan 6736 sayılı Yapılandırmaya yönelik kanun gereği ( yaklaşık 21 yıllık ) borçlandırma ile müvekkili adına olan 73575770080 sicile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin yetkili olduğunu, 2926 sayılı Yasanın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanların sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorunda olduklarını , anılan Yasa’nın 5. ve 7. maddesinde belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağını, 5510 sayılı Yasanın 7. maddesinde de; “ ..tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihten.. itibaren başlar.Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir vergisinden muaf olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili olarak kanunla kurulmuş ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri alınır.” denildiğini, ne 2926 sayılı Yasada ne de 5510 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş Tarım Bağ-kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme olmadığını, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılabilmek için tarımsal faaliyetin varlığının ve kesintisiz sürdürülmesinin koşul olduğunu, oysa davacının Bağ dosyasında mevcut ... Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 22.12.2016 tarih, 17.810.276 sayılı yazısında; 1995 Eylül döneminde ... firmasınca düzenlenmiş tevkifat makbuzuna istinaden 01.10.1995 tarihinden itibaren tescilinin başlatıldığı ancak bu tarihten itibaren zirai faaliyetini destekler nitelikte başkaca bildiğinin bulunmadığı, tapu kaydının yetiştirilen ürüne uygunluğu araştırıldığında arazinin incir bahçesi olması, yetiştirilen ürünün ise bamya olması nedeniyle talebine ilişkin işlem gerçekleştirilemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; davacının 18/11/2016 tarihli 15883241 varide sayısı ile kurum kayıtlarına intikal eden dilekçesi gereğince 7357570080 Bağ numarasında tescilinin yapıldığı, ... Sosyal Güvenlik Merkezi Tevkifat Tespit Komisyonu kararı ile ... Firması adına 1995 Eylül dönemine ait kesintinin davacı hesabına aktarılmasına karar verildiği, buna ilişkin tevkifat aktarma listesi düzenlendiği, buna göre davacının 01/10/1995-31/12/1995 tarihleri arasında 133 gün ve 18/11/2016 tarihinden devam eden bağ-kur hizmet kaydının bulunduğu değerlendirilmiş olup, davacının bunun dışında bir tevkifat kesintisinin olmadığı, yani talebinde belirttiği 01/01/1996-17/11/2016 tarihleri arasındaki sürede tescil ya da iradi prim ödemesi veya prim tevfikatının bulunmadığı, ayrıca 6736 sayılı yasa hükümlerine göre süresinde kuruma başvurusu olmadığından davacının sigortalılık talebi yerinde görülmeyerek"" gerekçesine dayalı olarak ""Davanın reddine"" karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nden verilen 25/12/2019 tarih, 2017/947 Esas ve 2019/1385 Karar sayılı kararının kaldırılmasına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine,karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, terditli davaya yönelik hüküm kurulmadığından, istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın temyizen bozulması talep edilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2.,3.,6.,9. ve 10. maddeleridir.
    2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
    Anılan Kanunun 3. maddesinin (b) bendinde; "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9. maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
    Anılan Kanunun 10. maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, Kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin ...Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün, 2011/10-230 Esas 2011/319 Karar sayılı, 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas 2012/107 Karar sayılı ve 27.06.2012 gün 2012/10-292 Esas ve 2012/415 Karar sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için, mahkemece;
    1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; nüfus müdürlüğü, ilçe seçim kurulu başkanlığı ve muhtarlık kayıtları esas alınarak belirlenmeli,
    2-Dönem içinde ...Bankası, kooperatif veya birlikler aracılığıyla "Tarımsal Amaçlı Kredi" kullanıp kullanmadığı araştırılmalı,
    3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı,
    4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınca Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun "Zirai Kazanç, Zirai Faaliyet, Zirai İşletme, Çiftçi ve Mahsulün Tarifi" başlıklı 52., "Zirai Kazançta Vergileme" başlıklı 53., ve "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94. vd. maddeleri ile 213 Vergi Usul Kanununun "Vergi Kesenlerin Sorumluluğu" başlıklı 11. maddesi kapsamında zirai kazançlarından dolayı vergi ödeyip ödemedikleri araştırılmalıdır. Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2010 gün ve 2010/10 E. -580-647 K. sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere "Tevkifat yapma ve kurum hesaplarına aktarma yükümü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 94/11.maddesinde öngörülen çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden gelir vergisine mahsuben tevkifat yapma yükümüne paralel olarak getirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyette bulunan bu kişilerden satın aldıkları ürün bedellerinden tevkifat yapmakla yükümlüdürler." Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçiler yaptıkları satış ve hizmetleri dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar.
    5-Tarımsal faaliyeti kapsamında ilaç, gübre ve sulama parası ödeyip ödemediği, varsa bunların fatura ve belgelerinin nelerden ibaret olduğu, ...odası, kooperatif veya birliklere üyeliği varsa bu kuruluşlara düzenli bir şekilde aidat ödeyip ödemediği araştırılmalı, tarımsal faaliyete elverişli tapulu taşınmazının bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyetin taşınmaz kiralanması yoluyla gerçekleştirildiğinin savunulması halinde; taşınmazların, kimden hangi yıllar için kiralandığı, kiracının; kiralama yoluyla faaliyetini yürütmeye elverişli alet ve edavatının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, traktörünün bulunduğunun ileri sürülmesi halinde, traktörün hangi tarihte satın alınıp ilgilisi adına trafiğe tescil edildiğini gösteren fatura ve trafik tescil belgesinin celp edilmeli,
    6-Hayvan yetiştiriciliği bulunduğunun ileri sürüldüğü hallerde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2011 gün ve 2011/10 E. -306-365 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere 16.05.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununun 22. maddesi kapsamında hayvanlarına ilişkin menşe şehadetnamesinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, büyük ve küçükbaş hayvanlarına ilişkin istatistik bilgileri ve bu hayvanlara ilişkin yapılması zorunlu bulunan periyodik aşılara ilişkin bilgiler ilçe tarım müdürlüklerinden sorulmalı, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri gibi tarımsal faaliyetin varlığını yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilerek sigortalılık olgusunun varlığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Ayrıca 2926 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen şekilde sigortalılığın sona erip ermediği araştırılmalı ve bu bağlamda çekişmeli dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında SSK sigortalılığı ya da 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı varsa ve bu sigortalılık süresi makul süreyi aşmışsa, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 14.02.2007 gün, 2007/21-73-71 sayılı ve 14.03.2012 gün, 2011/10-804-152 sayılı kararları göz önünde bulundurularak sigortalılığın sona erdiği olgusu da dikkate alınmalıdır.
    Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak Kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK."nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tespiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 15/02/2017 tarih 2015/10- 1283 E. 2017/242 K. sayılı kararına göre de tevkifat kesintisinin Kuruma intikal etmemesi Tarım Bağ-Kur sigortalılık hakkı kazanmasına engel değildir.
    Somut olayda, davacının 1995 Eylül döneminde ... firmasınca düzenlenmiş tevkifat makbuzunuza istinaden, ... Sosyal Güvenlik Merkezi Tevkifat Tespit Komisyonu kararı ile, 1995 Eylül dönemine ait kesintinin davacı hesabına aktarılmasına karar verildiği, buna ilişkin tevkifat aktarma listesi düzenlendiği, buna göre davacının 01/10/1995-31/12/1995 tarihleri arasında 133 gün ve 18/11/2016 tarihinden devam eden bağ-kur hizmet kaydının bulunduğu anlaşılmakla, davacının talebine konu 01.01.1996- 17.11.2016 tarih aralığına ilişkin dönem yönünden Mahkemece, tevkifatın bulunmadığı yıllara yönelik yapılan araştırma, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Mahkemece, 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak özel ve kamu kurum ve kuruluşlar nezdinde tarımsal faaliyetini yaptığı ürünlere yönelik (bamya, salatalık, süt, tütün vb.) teslimat ve tevkifat, prim ödemesi, araştırması yapılmalı, bu kayıtların bulunmaması halinde, dosyaya davacı vekili tarafından sunulan ... Süt Ürünleri San. Tic.Mustafa Yiyen imzalı /kaşeli müstahsil alım listelerinde, davacı adına 28.02.2007, 31.03.2007, 30.04.2007 ve 31.10.2007 tarihli bağkur prim kesintisinin mevcut olduğu görülmekle, söz konusu prim kesintilerinin akıbeti araştırılarak, Kurum hesaplarına intikal edip etmediği belirlenmeli, anılan tevkifatların (prim kesintilerinin) gerçekliğinin belirlenmesi halinde, zorunlu sigortalılık hak ve yükümlülüğünün tevkifat tarihini izleyen aybaşından itibaren başlatılarak ait olduğu yılın sonuna kadar, davacının sigortalı olarak kabul edileceği hususu gözetilerek, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde toplanan deliller nazarında değerlendirme yapılmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Tüm bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıdaki temyiz harcının davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2021 gününde karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi