14. Hukuk Dairesi 2016/11354 E. , 2019/2027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.10.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konsu 336 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında mera olarak tespit gördüğünü, itiraz üzerine kadastro mahkemesinde görülen dava sonucunda davanın reddine, taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydedilmesine karar verildiğini, kararın 04.05.2000 tarihinde kesinleştiğini, ancak taşınmaz kadastro mahkemesinde dava konusu iken 19.07.1991 tarihinde ... Belediyesi adına 2.531,25 m2 miktar ile yolsuz olarak tescil edildiğini, ... Belediyesinin dava devam ederken, kendisinin de taraf olmasına rağmen taşınmazı 28.07.2003 tarih ve 254 sayılı Encümen Kararı ile 30.000,00TL bedelle diğer davalı ..."e satarak 05.03.2004 tarihinde tapudan devrettiğini, dava konusu taşınmazın mahkeme kararı ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen, özel mülkiyete konu teşkil etmeyen yerlerden olduğunu, davalı ... adına oluşturulan tapu kaydının da yolsuz tescil niteliğinde olması nedeniyle lehdarına mülkiyet hakkına ilişkin yetkiler bahşetmeyeceğini, belediyenin kendisine ait olmayan bir taşınmazı üçüncü kişiye satmasının da hukuki anlamda korunacak bir işlem olmadığını belirterek, tapu kaydının iptalini, taşınmazın mera olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydını istemiştir.
Davalı ... vekili, kadastro mahkemesindeki davanın 12.11.1999 tarihinde karara çıktığını, 336 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili davanın reddine ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiğini, davalı idare kötü niyetli olsa bu taşınmazı 1991 ve 2003 yılları arasında satabileceğini, taşınmazın meralık vasfını kaybettiğini, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, bu davanın ise tapuya tescilden itibaren 23 yıl geçtikten sonra açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, taşınmazın meralık vasfının olmadığını, davalının belediye ile birlikte eklemeli zilyetliğinin 20 yıldan fazla olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, mera iddiasına dayalı olarak açılmış, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma ve özel siciline kayıt istemine ilişkindir.
Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar.
Dava konusu 336 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine itiraz edilmesi üzerine ... Kadastro Mahkemesinin 1991/221 Esas, 1999/292 Karar sayılı dosyası ile görülen davada 12.11.1999 tarihinde davanın reddine, taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile yazılmasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden 04.05.2000 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Kadastro mahkemesinde görülen bu davada ... Belediyesi ve ... de taraf olarak yer almıştır.
Kesinleşen kadastro mahkemesi kararı ile taşınmazın mera vasfında olduğu saptandığına ve mera olarak sınırlandırılması ile özel siciline kaydına karar verilmiş bulunmasına göre, davanın kabulü gerekirken, aksine görüş ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.