18. Hukuk Dairesi 2016/3517 E. , 2016/5496 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 182 ada 123 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 17.09.2015 gününde temyiz edenlerden davalılar vekili Av.... ile davacı vekili Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahkemesine geri çevrilip bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi hükmüne göre, bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri, taşınmaz arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlara göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Dosya içindeki ... Müdürlüğünün 12.09.2013 tarihli yazısına göre; dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında, 1/25000 ölçekli İznik gölü çevre düzeni planında tarımsal niteliği korunacak özel mahsül alanında ve otoyol alanında kaldığı parselin belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kaldığı, belediye hizmetlerinden yararlandığı, yerleşim alanına mesafesinin 25 m olduğu, geri çevirme kararı üzerine de dosyaya getirtilen ... Müdürlüğünün 26.11.2015 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı dışında kaldığı belediye hizmetlerinden (yol, su kanalizasyon, elektrik, telefon, çöp toplama, aydınlatma) yararlandığı, yerleşim alanına 25 m, sanayi alanına 235 m uzaklıkta bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bakanlar Kurulunun Yargıtayca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Dava konusu taşınmazın, tarımsal niteliği korunacak alanda ve özel mahsül alanında kalması nedeniyle "arsa" niteliğinde kabulüne olanak yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmı 8.135,50 m² olduğu halde kamulaştırma bedelinin 8.135 m² üzerinden hesaplanmış olması,
3-Dosya içerisinde bulunan kıymet takdir komisyonu raporuna göre taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatın enkazı mal sahibine bırakıldığı belirtilmiştir. Ancak taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz, belirlenen bedelden düşülemez. Mahkemece, mal sahibinin enkazı alıp almadığı, isteyip istemediği belirlenip enkazın akıbetinin araştırılarak enkazın mal sahibi tarafından alındığının anlaşılması halinde ağaç enkaz bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşürülmesi, aksi halde enkaz bedeli düşülmemesi gerekirken yeterli araştırma yapılmadan yazılı şekilde enkaz bedeli düşülmeden karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.