12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/17699 Karar No: 2009/26267 Karar Tarihi: 24.12.2009
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/17699 Esas 2009/26267 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/17699 E. , 2009/26267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/03/2009 NUMARASI : 2007/286-2009/292
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı takip talebinde geçmiş günler faizi olarak (08.10.2000 tarihinden 08.10.2003 tarihine kadar, işlemiş akdi faizin yıllık faiz oranı, LİBOR+3 olarak) 3.118.572.99 ABD Doları talep etmiştir. Takip sonrası için ise 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işletilecek olan temerrüt faizini istemiş olup, takibin itiraz edilmeden bu şekli ile kesinleştiği görülmektedir. Borçlular takip nedeniyle mütemerrit duruma düşmüş olduklarından, alacaklının akdi faiz isteme hakkı vardır. Taraflar arasında düzenlenen 13 Ağustos 1996 tarihli "Satış Bedeli Paylaşımı Suretiyle Borç Tasfiye Anlaşması"nın 23.maddesine göre, temerrüt halinde yıllık LİBOR+%5 oranında temerrüt faizi uygulanacaktır. Ancak alacaklı, takipten sonra işleyecek faiz talebini, açıkça sözleşmenin 23.maddesine dayandırmamış olduğundan, alacaklının talebiyle bağlı kalınarak 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki yasal faiz oranlarının işletilmesi gerekir. Nitekim dosyada görüş bildiren bilirkişiler kurulunun 24.7.2008 tarihli raporu da aynı yönde olup, alınan ek raporda dahi bu husustaki görüşün muhafaza edildiği bildirilmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan kurallar gereğince olayın çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ :Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/12/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.