Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30415
Karar No: 2020/3348
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/30415 Esas 2020/3348 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işveren şirkette çeşitli görevlerde çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini ve iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının taleplerini reddetmiştir. Davacı vekili kararın temyizen incelenmesi talebinde bulunmuştur. Yargıtay 22.Hukuk Dairesi ise davacının üst düzey yönetici olmadan önceki döneme ilişkin çalışmaları yönünden haftalık yasal çalışma süresini aşan fazla mesai süresinin belirlenerek alacağa hükmedilmesi gerektiğini ve kararın bozulmasına karar vermiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi, fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerektiğini belirtir. Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları için de geçerlidir. İş Kanunu'nun 41. maddesi ise, işverenin çalışanların ağır ve tehlikeli işlerde çalışması halinde fazla çalışma ücreti ödemesi gerektiğini düzenlemektedir.
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2016/30415 E.  ,  2020/3348 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı işveren şirkette 01.07.2001-08.12.2014 tarihleri arasında en son pazarlama bölge müdürlüğü olmak üzere çeşitli görevlerde çalıştığını, fazla mesai yaptığı halde ücretlerinin ödenmediğini, iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının üst düzey yönetici olarak yüksek ücretle çalıştığını, bu nedenle fazla mesai ücreti talebinin hukuka uygun olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Aynı ilkeler ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir
    Somut olayda; davacı işçinin davalı işyerinde bölge müdürü olarak üst düzey yönetici konumunda ve belli bir mesaiye bağlı olmaksızın çalışmış olduğu gerekçesiyle fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, davacının işe girdiği 01.07.2001 tarihinden 2011 yılına kadar bölge sorumlusu olarak, 2011 yılından iş akdinin feshedildiği tarihe kadar ise pazarlama bölge müdürü olarak görev yaptığı, pazarlama bölge müdürü olmadan önce çalıştığı konumun fazla çalışma yapmaya müsait bir görev olduğu, nitekim davacı tanığı olarak dinlenen ...’nın da davacı ile aynı dönemde davalı işyerinde bölge sorumlusu olarak çalıştığı ve fazla mesai ücret alacaklarının tahsili için davalı işverene yönelik açmış olduğu alacak davasında alacaklarına hükmedildiği ve Dairemizce 2015/30115 esas sayılı dosyasından yapılan temyiz incelemesinde davacının fazla çalışma yaptığı yönündeki tespitin yerinde olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Buna göre, davacının üst düzey yönetici olmadan önceki döneme ilişkin çalışmaları yönünden yeniden bir değerlendirme yapılarak, haftalık yasal çalışma süresini aşan fazla mesai süresinin belirlenmek suretiyle alacağa hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde yazılı şekilde verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi