15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8838 Karar No: 2020/3630 Karar Tarihi: 10.03.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8838 Esas 2020/3630 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın, katılanları dolandırma kastı ile hareket ettiği ve suçu işlediği sabit görülmüştür. Dosya incelenerek sanık müdafi ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62, 168/2, 52/2, 53, 58; 7035 sayılı Kanununun 21. maddesi; 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrası; 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi; 1412 sayılı CMUK'un 305 ila 326. maddeleri ve 310. maddesi açıklanmıştır.
15. Ceza Dairesi 2018/8838 E. , 2020/3630 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanığın katılan ...’e yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 168/2, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyetine, sanığın katılan ...’ya yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyetine
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanununun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı 7 gün olarak öngörülen temyiz süresinin 15 gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden mahkemece temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması nedeniyle sanık müdafinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın katılanlar ile nar alımı hususunda anlaştığı, anlaşma sırasında kendisini Ahmet Kalaycı olarak tanıtıp aynı bölgede faaliyet gösteren ... Kuyumculuk Gıda Tarım Turizm Nakliyecilik Sanayi ve Tic. Limited Şirketi’nin sahiplerinin yakını gibi gösterip güven kazandığı ve sözleşmeyi yaparken Kalaycı Şirketinin kaşesini kullandığı, katılanların sanığa güvenerek mal tesliminde bulundukları, daha sonra sanığın sürekli katılanları oyalayarak aldığı ürünlerin bedelini ödemediği, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından, sanığın olayın başından beri katılanları dolandırma kastıyla hareket ettiği, üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümleri ONANMASINA, 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.