7. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10342 Karar No: 2016/12045 Karar Tarihi: 01.06.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/10342 Esas 2016/12045 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işveren, davacıya tüm haklarının ödendiğini savunarak davanın reddedilmesini istemiş, mahkeme ise davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Yıllık izin süresi ihtilaflıdır ve iş sözleşmesinin feshi şarttır. İşverenin, yıllık izinlerin kullandırıldığını ispat yükü vardır. Davalı işverenin yıllık izin kullandırıldığı noktasında ispat yükünü yerine getirmediğinden yıllık izin ücreti alacağı 42 gün üzerinden hesaplanarak davacı lehine karar verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Kararda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59'uncu maddesi açıklanarak işçilere kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi 2016/10342 E. , 2016/12045 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı işyerinde çalışırken iş akdinin işveren tarafından sonlandırılması üzerine işe iade davası açtığını ve davanın kabul edilerek kesinleştiğini, bunun üzerine işverene işe başlatılmak üzere başvurduğunu, fakat davalı işverenin işe başlatmadığını, bu nedenle kıdem tazminatı farkı, yıllık izin ücreti farkı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretleri yönünden davalı aleyhine icra takibi başlattığını ve davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu bildirerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacıya tüm haklarının ödendiğini, hiçbir alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında yıllık izin süresi ihtilaflıdır. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Davalı tarafından davacının 8 gün izin kullanma talebinde bulunduğuna ilişkin iki adet imzasız izin talep formu sunulmuştur. Bilirkişi, davacının 3 tam yıl çalışması karşılığında 42 gün yıllık izin süresine hak kazandığını belirtmiş, ancak 34 gün üzerinden yıllık izin ücreti hesabı yapmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuştur. Dosyada, davacının toplam 8 gün izin kullanma talebini içerir iki adet imzasız talep formunda belirtilen iznin davacı tarafından kullanıldığına ilişkin davalı tarafından sunulmuş bir kayıt bulunmadığı gibi, davacının da davalı işyerinde çalışırken izin kullanmadığını beyan ettiği gözetilerek davalı işverenin yıllık izin kullandırıldığı noktasında ispat yükümünü yerine getirmediğinden yıllık izin ücreti alacağının 42 gün üzerinden hesaplanması gerekirken 34 gün üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi hatalıdır. O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.