Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/4578
Karar No: 2021/3654
Karar Tarihi: 08.07.2021

Danıştay 8. Daire 2019/4578 Esas 2021/3654 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4578
Karar No : 2021/3654

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitim Bölümünde Alman Dili Eğitimi öğretim üyesi olan davacının, "…" adlı kitabında, …'’in "…" adlı kitabından alıntı yapmak suretiyle "başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" disiplin suçunu işlediğinden bahisle hakkında yapılan soruşturma sonucunda "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile konuya ilişkin mevzuat ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının yardımcı doçent doktor olarak görev süresinin uzatılmasına yönelik değerlendirme aşamasında incelenen "…" isimli kitabında intihal fiilini işlediği sonucuna ulaşıldığı, davacının "başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" disiplin suçunu işlediğinden bahisle "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince, istinaf başvurusuna … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında yapılan soruşturma sonucunda "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının hukuka aykırı olduğu, en son alınan 06/06/2012 tarihli bilirkişi raporunda, kitabında intihal olmadığının açıkça belirtildiği, idarenin kendini yargı yerine koyarak karar verdiği, üniversitede kendisi hakkında yapılan işlemlerin ve tüm tasarrufların şaibeli ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI YÜKSEKÖĞRETİM KURULU'NUN SAVUNMASI : Davacının görev süresinin uzatılması maksadıyla seçilen bilim jürilerinin raporlarında, davacının yayınlarında bilimsel yanlışlıklar ve aşırmacılık olduğunun belirtilmesi üzerine, davacı hakkında disiplin soruşturmasının açıldığı, soruşturma raporunda, davacının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde intihal fiilini işlediğinin belirtildiği, davacı hakkında bu fiili nedeniyle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasının uygulandığı, söz konusu cezanın usul ve hukuka uygun olduğu, davacının suça konu fiillerinin soruşturma kapsamında sabit olduğu, davacıya verilen cezanın gerekli ve orantılı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALI ÇANAKKALE ÜNİVERSİTESİ'NİN SAVUNMASI : Davacının intihal fiili ile ilgili olarak disiplin soruşturması sırasında yapılan bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere üç bilirkişi raporunun bulunduğu, suçun sübut bulduğu, davacı hakkında yapılan işlem ile verilen cezanın mevzuata uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Yardımcı doçent doktor olan davacının, ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitim Bölümü Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yaptığı, davacının görev süresinin uzatılmasına yönelik talebi üzerine değerlendirme yapılması amacıyla oluşturulan jüri üyelerinden … Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından davacının yardımcı doçent kadrosuna yeniden atanmasının uygun bulunduğu, … Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından belgeler açısından eksik ve yetersiz bilgileri bulunan, bilimsel formasyonu zayıf, ağır bilimsel kusurları olan ve etik açıdan olmaması gereken özellikleri taşıyan davacının yeniden atanmasının uygun olmadığı, ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. …. tarafından davacının hiçbir bilimsel erdem ve katkısının olmadığı, kitabında aşırmacılık diye nitelenen kusuru işlediği, görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığı yönünde raporlar düzenlenmiştir.
Bunun üzerine davalı idarece, "…" künyeli kitapta çok sayıda atıf yapılan yazar …", "…" adlı kitabının Alman Dili ve Edebiyatı literatüründe bulunmadığı, … diye dilbilimci bir yazar olmadığı halde intihal yapıldığı iddia edilen kitabın yazarının … diye verilerek okuyucunun yanıltılmak istendiği, …'in intihal yapılan kitabın yayınevi olduğu, metin içerisinde hiç kullanılmayan "…" isimli kitabın davacıya ait "…" künyeli kitabın kaynakçasında bir dergide yayınlanmış bir makale gibi verildiği, davacının "…" adlı kitabında, …'in "…" adlı kitabından kaynak belirtmeden alıntı yaptığı iddialarıyla soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmacı tarafından söz konusu iddialarla ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, … Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 24/05/2007 tarihli raporda, davacının eserinde kuşkusuz intihal suçunun işlendiği, davacının sayfalarca aktarma yaptığı ancak kaynak göstermediği, okuyucuyu yanıltmak için sahte (yanıltıcı) kaynak gösterdiği, genelde bütün kitabın Alman yazardan kaynak göstermeden aktarma yoluyla yazıldığı, … Üniversitesi, … Eğitim Fakültesi, Alman Dili ve Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 28/05/2007 tarihli raporda, davacının eserinin özellikle kuramsal bölümünün birçok yerinde atıf yapılmadan …'in eserinden cümle, paragraf ve ifadelerin aynen ya da kısmen değiştirilerek alınmış olduğu, bunların yazarın kendi görüşleri gibi sunulmasının bilimsel etiğe aykırı olduğu, söz konusu eserde iddia edilen intihal suçunun işlenmiş olduğu, … Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 28/05/2007 tarihli raporda, davacıya ait eserde bilimsel kurallara uygun atıf yapılmadığı, davacının …'e ait fikirleri ve verileri kendisininmiş gibi gösterdiği, araştırmayı kendisi yapmadığı halde Fransızca için elde edilen yargıları aynen Türkçe'ye uyarlayarak araştırmaya dayanmayan yanlış veriler ürettiği, yayımlanan bir belgeyi bilerek değiştirdiği ve kendisininmiş gibi kullandığı, dolayısıyla intihal (plagiarism) yaptığı, araştırmaya dayanmayan veriler üreterek, bunları yayımlamakla fabrication fiilini işlemiş olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Soruşturma sonucunda hazırlanan 25/06/2007 tarihli soruşturma raporunda, gerek iddialara dayanak teşkil eden jüri raporlarının, gerek bilirkişi raporlarının, gerekse kanıtların davacının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde "Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek" fiilini gerçekleştirdiğine işaret ettiği, diğer iddiaların ise Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nde yerinin olmadığı hususlarına yer verilerek davacının anılan Yönetmeliğin 11. maddesinin (a) bendi ile düzenlenen "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezası ile cezalandırılması yönünde teklif getirilmiştir. Bunun üzerine ...Üniversitesi Hukuk Müşavirliği'nin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na hitaben yazdığı … tarihli ve … sayılı yazı ile davacının daha önceden almış olduğu uyarma cezası nedeniyle Yönetmeliğin 16. maddesini uygulama imkanı kalmadığından soruşturma raporunda belirtilen cezanın Rektörlük tarafından da teklif edildiğinin belirtilmesi neticesinde Yüksek Disiplin Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla isnat edilen fiili subut bulan davacının Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11/a-3 maddesi uyarınca "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezasıyla cezalandırılmıştır. Davacının söz konusu cezaya karşı açtığı davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz incelemesi neticesinde Dairemizin 25/04/2016 tarih ve E:2013/278, K:2016/4218 sayılı kararıyla, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 8. maddeleri ile üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını düzenleyen Yönetmelik hükümlerinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle hukuki dayanaktan yoksun kalan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, anılan Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla Dairemizin bozma kararına uyularak davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verildiği ve bu karar Dairemizin 20/12/2017 tarih ve E:2017/4083, K:2017/9561 sayılı kararıyla onanmıştır. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca davacının disiplin cezasına konu eyleminin değerlendirilmesi kapsamında tekrar hazırlanan 21/02/2017 tarihli disiplin soruşturma raporunda; intihal eylemi konusunda davacının acemiliğinden bahsedebilmenin mümkün olmadığı, eserde çok sayıda birebir alıntının mevcut olduğu, alıntılarda ilgili esere atıfta bulunulmadığı, davacı eyleminin intihal niteliğini haiz olduğu belirtilerek 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53/b-5 maddesi kapsamında "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, raporda getirilen teklif doğrultusunda … tarih ve … sayılı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla isnat edilen fiili sübut bulduğundan bahisle davacının "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezasıyla cezalandırılması üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
21/08/1982 tarih ve 17789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11. maddesinin, 1. fıkrasının, a-3 bendinde; "Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek" fiili, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmakta iken, 29/01/2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeli'ğin 2. maddesi ile davaya konu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 4. maddesinin (g) bendinin birinci paragrafı; 8. maddesi ile de değişiklik yapılan Yönetmeliğin üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma cezalarını düzenleyen 11. maddesinin üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve halleri düzenleyen (a) bendi yürürlükten kaldırılmış, "Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek" fiili 11. maddesinin (n) bendinde gösterilerek "Kamu Görevinden Çıkarma" cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
20/10/2017 tarih ve 30216 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış, 09/12/2016 tarih ve 29913 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6764 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53. maddesinde değişiklik yapılmış, 2547 sayılı Kanun'un 53/b-5. maddesinde; "Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma: Akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarmadır. Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil, başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermektir." hükmüne yer verilmiş, 53/C maddesinde, disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması açılamayacağı, disiplin cezasının yargı kararıyla iptal edilmesi hâlinde, kararın idareye ulaştığı tarihten itibaren kalan disiplin ceza zamanaşımı süresi içerisinde, zamanaşımı süresinin dolması veya üç aydan daha az süre kalması hâlinde en geç üç ay içerisinde karar gerekçesi dikkate alınarak yeniden disiplin cezası tesis edilebileceği, 53/Ç maddesinde ise, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasının atamaya yetkili amirin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla verileceği hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266. maddesinde; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, mahkemenin, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine anılan Kanun'unun ''Bilirkişi Raporuna İtiraz'' başlıklı 281. maddesinde Mahkemenin, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, Mahkemenin yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının görev yaptığı ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitim Bölümünde Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalındaki görev süresinin uzatılması amacıyla yaptığı başvuru sonrasında bilim jürisi olan ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. … tarafından davacının hiçbir bilimsel erdem ve katkısının olmadığı, kitabında aşırmacılık diye nitelenen kusuru işlediği, görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığı yönünde raporlar düzenlenmesi üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen 25/06/2007 tarihli soruşturma raporunda, iddialara dayanak teşkil eden jüri raporlarının, bilirkişi raporlarının ve kanıtların davacının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde "Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek" fiilini gerçekleştirdiğine işaret ettiğinin belirtildiği, davacının eyleminin sübut bulduğu belirtilerek davacı hakkında üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası uygulanmıştır.
… İdare Mahkemesi'nde davalı idarenin bu işleminin iptali istemiyle açılan E:… sayılı davada Mahkeme tarafından davacının eserinin intihal yönünden incelenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 02/04/2009 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "davacının iki türlü alıntı yaptığı, birincisinin usulüne uygun alıntılama işareti içermeksizin doğrudan …'in kitabından alındığı, dolayısıyla intihal olduğu, ikincisinde ise yer yer usulüne uygun alıntılama yaptığı bunu intihali gizlemek/inandırıcı kılmak için yaptığı, davacının kitabının büyük ölçüde intihal ürünü olduğu" şeklinde tespit ve görüşlere yer verildiği, ancak … İdare Mahkemesi’nce atanan naip üye tarafından, davacının alanında uzman olan öğretim üyelerinin listesinin Üniversitelerarası Kurul’dan istenildiği, bilirkişi olarak Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. …’in seçildiği, ancak naip üye tarafından seçilen bilirkişi isimlerinin davacıya ve davalı idarelere tebliğ edilmediği, ayrıca bilirkişilerden Prof. Dr. …’in, davacının süre uzatım raporlarının değerlendirilmesi aşamasında jüri üyesi olarak görev yaptığı ve davacının yayınları hakkında da görüşünü önceden bildirdiği, bu haliyle dava dosyasında yer alan bilirkişi raporunun hükme dayanak alınamayacağının anlaşıldığı, Mahkemenin 11/05/2009 tarihli kararıyla ikinci kez dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosyanın … İdare Mahkemesine gönderildiği, ... İdare Mahkemesi'nin 05/01/2010 tarihli kararıyla Ankara İli'nde çekişmesiz bilirkişilik yapabilecek yeterli sayıda öğretim üyesi bulunmadığı gerekçesiyle dava dosyasının Mahkemeye iade edilmiştir.
Bunun üzerine 26/02/2010 tarihli Mahkeme kararıyla davacının eserinin incelenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderildiği, ... İdare Mahkemesi’nce talimat yoluyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 30/03/2011 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "davacının kuşkusuz intihal suçunu işlediği, kitaptan sayfalarca aktarma yaptığı ancak kaynak göstermediği, okuyucuyu yanıltmak için sahte (yanıltıcı) kaynak gösterdiği, intihal suçunu işleyen davacının zaman zaman anlaşılmasın diye önemsiz küçük kelime değişiklikleri ve örneklerde de isim değişiklikleri yaptığı, kitabın 9. sayfasında …'den aktardığı metinde … şehrinin adını Ankara olarak değiştirirken verilen tarihi de 1989 olarak değiştirdiği, buradaki amacın suçu gözden kaçırmak olduğu, genelde bütün kitabın Alman yazardan kaynak göstermeden aktarma yoluyla yazıldığı ve intihal suçunun çok açık olduğu" şeklinde tespit ve görüşlere yer verildiği, ancak … İdare Mahkemesi’nce atanan naip üye tarafından bilirkişi olarak seçilen Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …’den bilirkişilik yapmaya engel hallerinin olup olmadığının sorulduğu ve engel bir halin olmadığı bildirilmekle birlikte naip üye tarafından seçilen bilirkişi isimlerinin davacıya ve davalı idarelere tebliğ edilmediği, ayrıca bilirkişilerden Prof. Dr. …’in, 24/05/2007 tarihinde ...Üniversitesi Rektörlüğü'ne hitaben yazdığı, "intihal" konulu raporunda davacının dava konusu yayınları hakkında görüşünü önceden bildirdiği, bu nedenle … İdare Mahkemesi'nce talimat yoluyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunun da hükme dayanak alınamamıştır.
Sonrasında Mahkeme'nin 21/10/2011 tarihli kararıyla üçüncü kez dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve dosyanın … İdare Mahkemesine gönderildiği, … İdare Mahkemesi’nce talimat yoluyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 06/06/2012 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "davaya konu olayın geçmişinin, davacının yazdığı yüksek lisans tezine dayandığı, davacının tezinde … (1964) tarafından oluşturulan kuramı Tükçeye aktarmaya çalıştığı, bu süreçte bir yüksek lisans öğrencisi olarak özensiz davrandığı, özgün kaynaktan uyarlama çabalarının yıllar sonra yapılan değerlendirmede alan uzmanları tarafından "bağlamından koparılmak" şeklinde yorumlandığı, bütün bilirkişi tespitleri genel olarak doğru olmakla birlikte yapılan değerlendirmelerin geçmişin koşulları göz önüne alınmadığı için hatalı olduğu, bu durumun da geçmişte "yaşanan süreci" bağlamından koparıp günümüze aktarma olarak değerlendirilebileceği, Kohlhammer (1964) şeklinde verilen kaynağa ulaşılamadığından ve bu kitap ile …'in kitabı birbirinin eşiti olduğu görüşü göz önüne alınarak davacının kitabı (2005) ile … (1964) arasında karşılaştırmalı inceleme yapıldığı, buna göre, … tarafından 1964 yılında yazılan kitap ile […, … (1964). … davacı tarafından 2005 yılında yayımlanan kitabın [… daha önce görev yapan bilirkişilerin tespitlerini doğrulayacak benzerlikler gösterdiği, burada bilimsel açıdan benimsenen özgün yorum olmasa da belli ki yapılan parçalı alıntılamanın yazar tarafından farklı yorum olarak değerlendirildiği, kitabın yüksek lisans tezinden oluşmasının, bu acemiliğin yazıldığı zamanın koşullarına uygun, ancak olgunluk dönemi çalışmalarına göre doğru olmadığını gösterdiği, davacı tarafından yayımlanan kitabın, bugünkü anlayışa göre, bilimsel alıntılama teknikleri açısından ciddi sorunları içerdiği, "18 yıl önce" bilgi ve uygulama boyutundaki kimi eksiklikleri ile kabul edilmiş bir yüksek lisans tezinde yapılan hataların sonradan yayımlanan kitaba/kitaplara da aynen yansıdığı, bilirkişi sıfatıyla yapılan titiz araştırma ve incelemeye göre; davacının, … (1964) tarafından ortaya koyulan görüşleri bir yüksek lisans tezi kapsamında Türkçeye uyarlamaya çalıştığı, …'in (1964) orijinal çalışmayla davacının (2005) kitabında pek çok aynılıkların olduğu ve bu aynılıkların bilimsel rapor yazma teknikleri açısından da ciddi yöntem hataları içerdiğinin saptandığı, bununla birlikte, davacının yaptığı çalışmada …'in teorik yaklaşımını kendisine mal etme niyeti olsaydı, …'i (kimi uzmanlarda "intihali örtüleme" amacıyla yaptığı izlenimini uyandıracak kadar) sık (58 defa) anmasının söz konusu olmayacağı, davacının yayımladığı kitapta ilk izlenim olarak "intihale çok yaklaşılmış olduğu" ya da "intihal" yapıldığı öne sürülse de yapılan inceleme ve alanda edinilen birikim ve tecrübelere dayanarak sonuçta, davacının çalışmasının bugünkü bilimsel araştırma ve rapor yazma tekniklerinde gelinen duruma göre değil, yapıldığı zaman ve koşullara göre değerlendirilmesi halinde intihal içeren bir çalışma olmadığı; ancak kötü denetlenmiş, rapor yazma ve kaynak gösterme konusunda doğru bilgilendirilmemiş acemi bir lisanüstü öğrenci çalışması olduğu" şeklinde tespit ve görüşlere yer verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, Mahkemenin kararına dayanak aldığı bilirkişi raporlarının yer aldığı … İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında, uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan 02/04/2009 tarihli ilk bilirkişi raporu ile 30/03/2011 tarihli ikinci bilirkişi raporunda davacının intihal fiilini işlediği yönünde görüş ve kanaate varıldığının belirtildiği, buna karşın, 06/06/2012 tarihli son bilirkişi raporunda, davacının … (1964) tarafından ortaya konulan görüşleri bir yüksek lisans tezi kapsamında Türkçe'ye uyarlamaya çalıştığı, orjinal çalışma ile davacının çalışması arasında pek çok aynılıkların bulunduğu bu aynılıkların bilimsel rapor yazma teknikleri açısından ciddi yöntem hataları içerdiği, bununla birlikte davacının …'in teorik yaklaşımını kendisine mal etme düşüncesinin bulunmadığının davacının bu kaynağı sık kullanmasından anlaşıldığı, söz konusu kitapta ilk izlenim olarak intihale çok yaklaşılmış ya da intihal yapıldığı öne sürülse de bilirkişi olarak yapılan inceleme ve alanda edinilen birikim ve tecrübeye dayanılarak varılan sonucun anılan çalışmanın yapıldığı zaman ve koşullara göre değerlendirilmesi halinde intihal içeren bir çalışma olmadığı şeklinde sonuç ve kanaate ulaşıldığı görülmektedir. Mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları arasında bu haliyle, davacının "…" adlı kitabında intihal yapılıp yapılmadığına ilişkin ihtilafın bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar ... Bölge İdare Mahkemisince istinaf istemi reddedilen ve … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, önceki bilirkişi raporlarında belirtilen tespitler doğrultusunda davacının söz konusu kitabında intihalin bulunduğu sonucuna varılarak, davacının "başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" disiplin suçunu işlediğinden bahisle "üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde hüküm verilmiş ise de; davacı hakkında tesis edilen disiplin cezasının ağırlığı göz önüne alındığında, davalı idare bünyesinde yapılan soruşturma sırasında düzenlenen bilirkişi raporu da dahil olmak üzere dava sürecinde tanzim olunan bilirkişi raporları arasındaki ihtilafın giderilmesi ve intihal iddialarına konu eserde intihale yönelik savların ve davacının iddialarının tam olarak incelenerek bir karara varılabilmesi maksadıyla yeniden bir bilirkişi incelemesinin yaptırılması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden davanın reddi yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/07/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

X- İdare Mahkemesince verilen davanın reddi yönündeki karara karşı yapılan istinaf isteminin reddine karar veren … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin kararı ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığı görüşüyle, anılan Mahkeme kararının bozulması yönündeki Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi