15. Ceza Dairesi 2018/8981 E. , 2020/3628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nun 157/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın bir ortak arkadaşı vasıtasıyla sanık ile tanıştığı, sanığın katılana iş adamı olduğunu, fabrika ve mülklerinin olduğunu, kendisini sevdiğini birlikte iş yapabileceklerini söyleyerek 50.000 TL ortak iş için katılandan aldığı, daha sonra kızının ameliyatı için 30.000 TL ve 20.000 TL daha aldığı, sanığın katılana definecilikten bahsederek resmi belgeleri olduğunu, devlet ile ortak çalıştığını, define arama müsaadesi olduğunu, biri devlette diğeri kendisinde olmak üzere 2 trilyon değerinde define arama makinesi olduğunu söyleyerek definecilik teklifinde bulunduğu, katılanın bu teklifi kabul ettiği, define bulabilmek için katılana Ata lirası aldırıp üzerine kuran yazısı yazarak denize attırdığı, katılan ile birlikte define aradıkları sırada oluşan masraflarında katılan tarafından karşılandığı, daha sonra sanığın katılan ile teması kestiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın tevil yollu ikrar içeren savunmaları, katılan ve tanık beyanları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın katılandan farklı bahanelerle farklı zamanlarda para alıp zincirleme şekilde menfaat temin etmesi karşısında TCK 43. maddenin uygulanması gerekirken uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın, kasten işlemiş olduğu dolandırıcılık suçundan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hakkında TCK"nın 53/1,2,3 madde ve fıkralarının uygulanmamasının, infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında verilen hükümde hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan sırasıyla “120 gün”, “100 gün” ve “2000 TL” ibarelerinin çıkartılarak yerine “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.