18. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3511 Karar No: 2016/5490 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/3511 Esas 2016/5490 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak İli İlçesi Mahallesi 749 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalı ... yönünden husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz istemleri sonucu Yargıtay, taraflara tefhim edilen kısa kararda \"fen bilirkişi ...\"in 18.01.2013 tarihli krokisinde fiilen el atılmayan 3.071,30 m² lik alan yönünden davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri dikkate alınarak yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği halde gerekçeli kararda bu durum ile ilgili herhangi bir karar verilmemiştir. Saptanan bu çelişki karşısında, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca diğer hususlar incelenmeksizin mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Hüküm, HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMUŞTUR. HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri ise, usul hükümlerine ilişkin maddelerdir. 114/1-b maddesi, hakimlere davanın konusunu açıkça ve dürüstçe ortaya koyma y
18. Hukuk Dairesi 2016/3511 E. , 2016/5490 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 749 ada 2 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalı ... yönünden husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Sonradan yazılan gerekçeli kararın, tefhim edilen kısa karara uygun olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması, 10.04.1992 gün ve 1991/7-1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mutlak bozma nedenidir. Taraflara tefhim edilen kısa kararda "fen bilirkişi ..."in 18.01.2013 tarihli krokisinde fiilen el atılmayan 3.071,30 m² lik alan yönünden davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri dikkate alınarak yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile davanın usulden reddine" karar verildiği halde gerekçeli kararda bu durum ile ilgili herhangi bir karar verilmemiştir. Saptanan bu çelişki karşısında, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca diğer hususlar incelenmeksizin mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.