Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4525
Karar No: 2020/9051
Karar Tarihi: 24.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4525 Esas 2020/9051 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı sigortacı, trafik kazası sonucunda ölen kişilerin ailelerine verilecek tazminatlarda maksimum limit olan 175.000 TL ile sınırlıdır. Davacılar bu limiti aşan tazminatları talep etmişlerdir. Mahkeme davacıların ödenen tazminatları kabul ettiğini ancak davacılar arasında kalan miktar için dava açıldığını belirlemiş ve tazminatların kaza tarihinden itibaren faiziyle ödenmesine karar vermiştir. Ancak sigortacı poliçesinde belirtilen limitin aşılması durumunda garameten paylaşım yapılması gerekmekteydi. Bu nedenle, aktüerya uzmanından ek bir rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddesi Karayolları Trafik Kanunu'nun 96/1. maddesidir. Ayrıca, zorunlu sigortanın ödeme süresi konusunu düzenleyen B.4. maddesi ise belirtilmiştir.
(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/4525 E.  ,  2020/9051 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; müvekkillerinden ..."ın eşi, ... ve ..."ın oğlu ...’ın 09/07/2010 tarihinde meydana gelen çift taraflı kaza sonucu vefat ettiğini, davalı ... şirketinden 1-4616124 zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle sorumlu olunan miktarın talep edildiği ancak vefat eden ..."un motor ustası hatta usta öğreticisi olmasına rağmen müvekkilere davalı ... tarafından cüzi bir rakam önerildiğini, açıklanan nedenlerle ..."ın vefatından doğan destek zararı olarak müvekkilleri ... için 10.000,00 TL ... için 5.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden talep tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, 03.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı ... için 110.541,00 TL, davacı ... için 80.986,00 TL olarak talep miktarını yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacılara toplam 70.363,75 TL ödeme
    yapıldığı, davacıların ödemeyi kabul ettiği, iş bu davanın ise ödeme tarihinden sonra 07.07.2011 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, hükmün davacılar vekilince temyizi üzerine Daire’nin 28/05/2018 tarih 2015/10248 Esas 2018/5563 Karar sayılı ilamı ile aktüer hesabı yapılması gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde 06.03.2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile ;80.986,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, 110.541,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a verilmesine, davacı ... Şirin Işılak"ın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Zorunlu mali sorumluluk sigortasında, sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçe limitiyle sınırlıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 96/1. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur" düzenlemesine yer verilmiş olup bu hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
    Somut olayda; davacılar desteği ...’un idaresindeki araca çarpan ve zarara neden olan davalı taraf aracı için, davalı ... tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; poliçeye göre ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 175.000,00 TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davaya konu kazada ölen bir kısım davacılar desteği ...’un hak sahibi olan eşi, anne ve babasının talep edebileceği tazminatlardan, davalı sigortacı bu limitle sınırlı olarak sorumludur.
    Hükme esas alınan 06.03.2019 tarihli aktüerya raporunda; hak sahipleri Fatma Şirin"in dava tarihi itibari ile dava açmakta haklı olduğu ancak dava tarihinden sonra evlenmesi nedeni ile destekten yoksun kalma alacağının bulunmadığı, davacılardan baba ..."ın 80.986,67 TL, anne ..."ın ise 110.541,09 TL destekten yoksun kalma alacağının bulunduğu, hesaplanmış olup, bu bedel davalının düzenlediği poliçedeki kişi başı teminat limiti olan 175.000,00 TL"yi aştığı halde, esas alınan bilirkişi raporunda garame hesabı yapılmadığından, rapor bu yönden hatalıdır.
    Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; davacı eş ...’ın dava açıldıktan sonra evlenmiş olması ve davadan önce kendisine yapılan ödeme dikkate alınmak suretiyle, kaza tarihiden evlilik tarihine kadar geçen süre için hesaplama yapılması; diğer davacılar anne Fatma ile baba Mehmet yönünden de hesaplanan toplam tazminat, davalı sigortacının düzenlediği ZMSS poliçesindeki 175.000,00 TL"lik limiti aştığı için, davacılar arasında garameten paylaştırma yapılması konularında, aktüerya uzmanından ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2-Kabule göre, davacı taraf dava dilekçesinde, davaya konu ettiği tazminatın talep tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesinde ise, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat için, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktarlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Davalı sigortacının, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.4. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş
    günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe (ya da eksik ödeme) halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
    Somut olayda davacı tarafça, bakiye destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için davalıya yapılan başvuru neticesinde 05.07.2011 tarihinde ödeme yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davacılar vekili 07.07.2011 tarihli dilekçesi ile yapılan ödemenin yetersiz olduğu gerekçesi ile bakiye tazminat alacağı talep etmiştir. Bu durumda Mahkemece, dava dilekçesindeki bedele ilişkin olarak faiz başlangıç tarihinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanıp karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi