18. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4501 Karar No: 2016/5488 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/4501 Esas 2016/5488 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2016/4501 E. , 2016/5488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 42 ada 555 ve 598 parsel sayılı taşınmazların bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiş, mahkemece davanın usülden reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 1969 yılında ilçede meydana deprem sonucu kurulan ... tarafından parselasyon yapılarak dava konusu edilen taşınmazların düzenleme ortaklık payı olarak ayrıldığı ve parselden yol olarak ayrılan yerde bulunduğu, dava konusu taşınmazların fiilen yola terkli alanda kalması nedeniyle sicilden terkin edilmeleri gerekirken dava konusu 42 ada 555 parsel sayılı taşınmazın 340 m², 598 parsel sayılı taşınmazın ise 249 m² olarak arsa niteliği ile davacılar murisi ... adına 11.09.1970 ve 25.11.1971 tarihinde tapulandığı, bu kısımların sicilden terkin işleminin yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, her ne kadar dava konusu taşınmazların düzenleme ortaklık payı olarak ayrıldığı belirtilmiş ise de; taşınmazlar davacılar murisi adına kayıtlı olup fiilen yaya ve taşıt trafiğine açık yol olarak kullanıldığı tespit edildiğine göre 2942 sayılı Yasanın Geçici 6. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmazlara fiilen el konulmasından dolayı açılan tazminat davasında adli yargı görevli olup tüm deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu kabul edilmek suretiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.