23. Hukuk Dairesi 2016/4140 E. , 2018/3844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının aidat borcu bulunduğunu, bu nedenle başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıya borçlu olmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin takip tarihi itibarıyla söz konusu takibe konu aidat alacakları ile ilgili herhangi bir alacağının bulunmadığı, davalı tarafından ödemelerin yapılmış olduğu, aksine davalının 3.650,00 TL fazla ödeme yapmış olduğu, bu hususun kooperatif defter ve kayıtları ile sabit olduğu ve basit bir hesaplama ile ortaya çıkabileceği, bu nedenle davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, davanın reddi ile davacı aleyhine asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalının borcu olmadığından davanın reddine karar verilirken davacı aleyhine de kötüniyetli olduğundan bahisle %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir. İİK’nın 67/2. madde hükmündeki düzenlemeye göre, alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması halinde alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, takip konusu alacağın tespiti hususunda alınan birden çok bilirkişi raporunda birbirinden farklı rakamların bulunduğu, son alınan birlirkişi raporunda ancak tespit yapılabildiği nazara alındığında, alacaklı davacının takipte kötüniyetli olduğuna dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı halde, yasal koşullarının oluştuğundan bahisle, davacının kötüniyet tazminatından sorumlu tutulması doğru olmamış ise de yapılan
yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca, kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasından 2. bendin çıkartılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.