17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3109 Karar No: 2020/9050 Karar Tarihi: 24.12.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3109 Esas 2020/9050 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2019/3109 E. , 2020/9050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin çalıştığı banka tarafından ... Sigorta A.Ş."ye Grup Sağlık Sigortası ile sigortalandığını, poliçe tanziminden sonra müvekkilinde göz rahatsızlığının çıkmasına rağmen davalı şirketin göz rahatsızlığıyla ilgili tüm tedavileri teminat dışı bıraktığını belirterek poliçeye uygulanan göz tedavisine ilişkin muafiyet kaydının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; davacının göz rahatsızlığının poliçe tanziminden önce varolmasına rağmen bu rahatsızlığın ön bilgi formunda bildirilmediğini, bu nedenle poliçe özel şartları gereğince muafiyet uygulandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine, Daire’nin 2013/14555 E.- 2015/388 K. sayılı ilamında özetle “Mahkemece davacının tedavisine ilişkin bazı hastane kayıtları celp edilmiş ise de, rahatsızlığın başlangıç tarihinin tespitine yönelik bozma ilamının gereği yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, öncelikle davacının tedavisine ilişkin tüm tedavi evraklarının getirtilip, gerektiğinde davacının Adli Tıp Kurumu"na sevki sağlanarak davacının göz rahatsızlığının başlangıç tarihinin tespiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde, “16.02.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu raporunda; dava dilekçesinde hastalığın 2006 yılında başladığı bildirilmekle birlikte mevcut belgelerde 28/07/2007 yılında teşhisin konulduğu, bu tarihten öncesine ait tıbbi belge mevcut olmadığından yorum yapılamadığının bildirildiği görülmüştür. Dünya Göz Hastanesinin 11/11/2008 tarihli yazısı, davacının 2006 yılında göz hastalığının teşhis edildiğine yönelik herhangi bir tespitin yapılamadığı, bu nedenle tedavisinin sigorta poliçesinde belirtilen teminat kapsamında kaldığı değerlendirildiğinden” şeklindeki gerekçe ile davanın kabulü ile katarakt ameliyatı için uygulanan muafiyet kaydının kaldırılmasına, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde, bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 24/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.