Esas No: 2019/12100
Karar No: 2021/3917
Karar Tarihi: 06.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/12100 Esas 2021/3917 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12100
Karar No : 2021/3917
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : … Hukuk Müşaviri Yrd. …
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
DİĞER DAVALI : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU :Davacı tarafından, hisse senetlerini satın aldığı … Holding A.Ş.'nin izinsiz olarak halka arz faaliyetinde bulunmasını engellememek suretiyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyen davalı idarelerin ağır hizmet kusuru işlediğinden bahisle, uğramış olduğu maddi zararına karşılık 71.786,00 TL maddi, manevi zararlarına karşılık ise 10.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Konya ve Mersin'de bulunan birtakım şirketin halka arz faaliyetinin izinsiz yapmasından dolayı zarara uğradığı, davalı idarenin üzerine düşen denetim ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmediği, idarenin bu tutumunun hukuk devleti ve sosyal devlet ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı … Bakanlığı tarafından, İdare Mahkemesi tarafından idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı …Bakanlığı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı ve Davalı … Bakanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı … Bakanlığının temyiz talebinin kabulü ile kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının temyiz talebi yönünden yapılan inceleme;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın redde ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı …Bakanlığı'nın temyiz talebi yönünden yapılan inceleme;
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasında "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava dilekçesinin davalı …Bakanlığı'na 13/06/2007 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … Bakanlığı vekili … Hukuk Müşaviri Vekili … tarafından imzalanan 10/07/2007 havale tarihli savunma dilekçesi süresinde dosyaya sunulduğu ve davanın devamındaki aşamalarda da davalı … Bakanlığı'nın vekil aracılığıyla temsil edildiği anlaşıldığı halde; Mahkemece, ret ile sonuçlanan davada hüküm kısmında davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davalı idarenin savunma dilekçesinin avukatı tarafından verildiği, idarenin davayı vekili aracılığıyla takip ettiği görülmekle dosyanın tekemmül durumu da dikkate alınarak davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değiştirilen 49. maddesinin 1. fıkrasında; "Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükümlerine yer verilmiştir.
Bu durumda, davalı idarenin lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki temyiz iddiası yerinde ise de bu iddia kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49/1-b maddesi uyarınca, temyizen incelenen Mahkeme kararının hüküm kısmına "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İçişleri Bakanlığı'na verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı …Bakanlığının temyiz isteminin kabulüne, davacının temyiz isteminin reddine;
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının vekalet ücretine ilişkin kısmın yukarıda açıklandığı şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)_KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davalı idare kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı idarenin lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uygunluk bulunmamakta olup, bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.