Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/2645
Karar No: 2021/3925
Karar Tarihi: 06.09.2021

Danıştay 10. Daire 2016/2645 Esas 2021/3925 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2645
Karar No : 2021/3925

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Birliği Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... İcra Müdürlüğü'nün … sayılı dosyasında takibe konu edilen 2013 yılına ait toplam 56.509,62 TL tutarındaki su bedeli ve beyan cezası ile işlemiş faize ilişkin borç tahakkuk cetvelinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; sulama birliklerinin ancak yürütecekleri hizmetlerden yararlanan üreticiler adına su kullanım hizmet bedeli tahakkuku yapabilecekleri, davacının bahse konu arazilerini DSİ'den izinli olarak açtığı yeraltı kuyusundan damlama sulama yöntemiyle suladığının idarece de kabul edildiği, damlama sulama yöntemiyle sulanan bir arazi için davacının, davalı idarenin sorumluluğu altında bulunan yani bakım ve işletmesinden sorumlu olduğu sulama sisteminden, drenaj kanallarından ve servis yollarından yararlanmadığı, ayrıca sulama birliğince su ihtiyacının önceden belirlenmesi ve gerekli planlamaların yapılması amacıyla su kullanıcılarının, bitki desenlerini belirten sulama beyannamesi vermek zorunda oldukları, ancak davacının bahse konu arazilerini yeraltı kuyusundan damlama sulama yöntemiyle suladığından davalı sulama birliğine ait sulama suyu yönünden su kullanıcısı olmadığı yani anılan beyannameyi vermek zorunda olmadığı belirtilerek davacıdan, su bedeli ve beyan cezası ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.509,62 TL borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin davaya konu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya ait parsellerin tamamında yer altı su kuyusunun bulunmadığı, idarelerinin salt su hizmeti sunmadığı, tahliye kanalları ve servis yolları ile de hizmet verdiği ve davacının da bu hizmetlerden yararlandığı, yararlandığı hizmetler karşılığında borç tahakkuk cetveli düzenlendiği, belirtilen hususların tespiti amacıyla talep edilen keşif ve bilirkişi incelemesinin İdare Mahkemesi tarafından kabul edilmediği belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının görev yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davalı idarenin duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Dava, Çukurova Sulama Birliğinin, … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konu edilen 2013 yılına ait toplam 56.509,62 TL tutarındaki su bedeli ve beyan cezası ile işlemiş faize ilişkin borç tahakkuk cetvelinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3. maddesinde dilekçelerin sırasıyla, a) Görev ve yetki, b) İdari Merci Tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla inceleneceği hüküm altına alınmış, 15/1-a maddesinde de; 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, öncelikle görev hususunun karara bağlanması, davanın idari yargı yerinde görülmesinin söz konusu olması halinde süre ve diğer hususların değerlendirilmesi gerekmektedir.
22/03/2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrasında Kanun'un amacı; ülkenin su varlık ve kaynaklarının rasyonel kullanımı maksadıyla umumi sulardan faydalanmak üzere Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilmiş veya halen inşa edilmekte olan ya da inşa edilmesi planlanan sulama tesislerini gayelerine uygun şekilde kullanmak, işletmek, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün onayını almak suretiyle işlettirmek, bu tesislerin bakım, onarım ve yönetim sorumluluğunu yürütmek, tesisi geliştirmeye yönelik yeni projeler yapmak, yaptırmak veya tesisi yenilemekle görevli sulama birliklerinin kuruluşu, organlar ile görev ve yetkilerini düzenlemek olarak belirtilmiş, ikinci fıkrasında sulama birliklerinin kamu tüzel kişiliğine sahip olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabi olacağı, 13. maddesinde ise birliklerin 09/06/1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre alacaklarının tahsili yoluna başvuracağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 127. maddesinin son fıkrasında; mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile karşılıklı bağ ve ilgilerinin yasayla düzenleneceği kuralı yer almaktadır. Anayasanın bu kuralına dayanan 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu'nun 19. maddesinde, sulama birliklerinin hukuki niteliği düzenlenmişken, 22/03/2011 tarih ve 27822 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununun 21. maddesi ile 5355 sayılı Kanun'un 19. maddesi yürürlükten kaldırılarak, sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun ile olan bağlantısı sona erdirilmiştir. 5355 sayılı Kanun'da aralarında sulama birliklerinin de yer aldığı birlikler yerel yönetim niteliği taşımakta ve bu şekilde örgütlenmekte iken, sulama birliklerini ayrıca ve özel olarak düzenleyen 6172 sayılı Kanun ile sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun'da öngörülen şekli ile yerel yönetim olarak nitelendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle birlik ana statüsünün DSİ Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlıkça onaylanması sonucu sulama birliklerinin tüzel kişilik kazanacağı, tüzel kişilik kazanıncaya kadar geçen süreçte DSİ Genel Müdürlüğü ile Bakanlık tarafından tesis edilen işlemlerin idari yargıda dava konusu edilebileceği, ancak sulama birliğinin tüzel kişilik kazanmasından sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümleneceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, kamu tüzel kişiliğine sahip olmakla birlikte, davaya konu iş ve işlemleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi olan davalı sulama birliği tarafından davacıdan su bedeli ve beyan cezası ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.509,62 TL istenilmesine dair işlemden kaynaklandığı görülen uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi