Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5261
Karar No: 2018/4030
Karar Tarihi: 30.05.2018

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5261 Esas 2018/4030 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2017/5261 E.  ,  2018/4030 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    KATILANLAR : ..., ...
    SUÇ : Tefecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, ..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu, suç tarihinin, tefecilik suçunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu nazara alınarak;
    Katılan ..."in aşamalarda alınan beyanlarında, sanıklardan faiz karşılığı borç para aldığı tarihleri net olarak belirtmemesi karşısında bu hususun zamanaşımı süresini ve uygulanacak yasayı belirleme açısından önem arzettiği gözetilerek katılanın yeniden duruşmaya celbiyle sanıklardan kazanç karşılığı borç para aldığı tarih veya tarihler sorularak suç tarihlerinin kesin olarak saptanması gerektiğinin gözetilmemesi, Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanıkların tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılması, ilgili icra dairelerinden sanıkların alacaklı olduğu icra dosyalarının sorulup var ise aslı veya onaylı suretleri getirtilip borçlu gözüken kişilerin faiz karşılığı sanıktan para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına başvurulması, gerektiği takdirde ilgili vergi dairesine yazı yazılarak bu konuda vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi, sanıkların savunmalarında bahsi geçen miktardaki paraları katılanın ve akrabasının kuracağı şirkete ortak olmak amacıyla verdiklerini beyan etmeleri karşısında, bu durumun katılan ve akrabasından sorularak araştırılması, yine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2011/23506 Esas, 2012/876 Karar ile 2012/6840 Esas, 2012/11074 Karar sayılı bozma ilamlarına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, bu kapsamda da UYAP kayıtlarına göre sanık ... hakkında tefecilik suçundan Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2014 gün ve 2013/422 Esas, 2014/76 Karar sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verildiği, Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin ise 01/07/2009 gün ve 2007/14 Esas, 2009/404 Karar sayılı kararıyla verilen beraat kararının Dairemizin 28/02/2013 gün ve 2012/3635 Esas, 2013/1480 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, dosyalar arasında sanık yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dosyalara konu eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceği anlaşılmakla, mümkünse her üç dosyanın birleştirilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda onaylı suretinin eklenmesi ile iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden ve sanık ... hakkında zincirleme suç veya mahsup hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da belirlenmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanıklar ..., ..., ... ve ..."in tefecilik suçunu ..."in azmettirmesi sonucu işledikleri ve 5237 sayılı TCK"nın 38. maddesi gereği sanık ..."in azmettiren olarak cezalandırılması gerektiği, bu suretle eylemlerinin kül halinde zincirleme tefecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirmeyle tefecilik suçundan ayrıca yardım eden olarak da sorumlu tutularak hüküm kurulması,
    Sanıklar hakkında 300 gün adli para cezasına hükmedilmesi sonucu TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca hesap yapılırken günlüğü 20 TL"den ""6.000 TL"" yerine "10.000 TL" belirlenerek fazla ceza tayini,
    28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması halinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasını ödememesi
    durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
    Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi