11. Hukuk Dairesi 2019/600 E. , 2019/7139 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/05/2017 tarih ve 2015/441 E- 2017/181 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 22/11/2018 tarih ve 2018/512 E- 2018/1218 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait tanınmış markalardan "IWC" markasının 150 seneden beri özellikle saatler başta olmak üzere birçok ürün üzerinde Türkiye de dâhil aktif olarak kullandığını, Türkiye ve WIPO dahil birçok ulusal ve uluslararası marka tescil kuruluşu nezdinde 03., 09., 14., 16., 18., 25., 34., 35., 41. ve 42. sınıfları kapsar şekilde markanın tescilli olduğunu, davalının nüvekkili markası ile iltibas oluşturacak şekilde "TWC" ibareli 09. ve 14. sınıftaki malları kapsayan marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili şirketin "IWC" ve türevi markaları ile tanınmışlık ve iltibas hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek 2015-M-8584 nolu YİDK kararının iptaline, dava konusu 2014/51490 sayılı "TWC" ibareli markanın tescili halinde, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, taraf markalarının benzemediğini, "W" harfinin marka üzerindeki konumlandırılış şeklinin de dikkate alındığında her iki marka arasındaki tek ortak noktanın "C" harfinin sonda kullanılması olduğunu, markaların başında yer alan “I” ve “T” harflerinin birbirinden ayrı olup, tüketiciler bakımından da karışıklığa mahal verecek türden bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilin markasının "Turkish Watch Company"nin baş harflerinden oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemeince, dava konusu 2014/51490 sayılı “TWC” ibareli markanın 09 ve 14. sınıfta tescili için başvuruda bulunulduğu, davacıya ait “IWC” esas ibareli markaların 03, 14, 16, 18, 25, 35. sınflarda tescilli olduğu, anlamsal olarak bakıldığında her iki markada da “watch company kelimelerinin ilk harflerinin yer aldığı ve bu sözcüklerin “saat şirketi” anlamına geldiği, davalı başvurusunda bu sözcüklerin başına “Turkısch” itiraza mesnet gösterilen markalarda ise
international sözcüğünün ilk hafinin yer aldığı, bu nedenle markların anlamsal olarak da benzer olduğunun söylenebileceği, her iki markanın da üç harften oluştuğu, dizilişlerinin aynı olduğu, iki marka arasında karıştırılma ihtimalini bütünüyle bertaraf edecek düzeyde farklılıklar olmadığı, taraf markaları arasında ilişki kurma/çağrışım yaratma şeklinde bir benzerlik yarattığı, “IWC” ibareli davacı markaları ile “TWC” ibareli davalı başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu, aynı veya benzer mal veya hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin kaçınılmaz olduğu, davalı marka başvurusunda yer alan 14. sınıfta yer alan tüm mallar, 09. sınıfta yer alan bazı mallar yönünden iltibasın oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen akabulüne, YİDK kararının 14. sınıftaki tüm 9. sınıf yönünden kısmen iptaline, davalı markasının da anılan mallar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “IWC” ibareli davacı markaları ile “TWC” ibareli davalı başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu, aynı veya benzer mal veya hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu gerekçesi ile davalı şirket ve davalı TPMK vekillerinin istinaf başvurularının esas tan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, davalı Şirket"ten temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 13/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.