14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16067 Karar No: 2019/2005 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16067 Esas 2019/2005 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/16067 E. , 2019/2005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı 90 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına, binanın yıkım kararı vardır şerhinin davalı ... tarafından usulsüz olarak konulduğunu, terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu şerhin konulmasına ilişkin işlemin iptali için idare mahkemesinde açılan davanın reddedildiğini, temyiz aşamasında olduğunu, şerhin usulüne uygun konulduğunu davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece resen nazara alınması gereken bir olgudur. Somut olayda, dava konusu 90 ada 18 parsel sayılı taşınmaz malikinin ... olduğu, Uyap üzerinden yapılan kontrollerde nüfus kayıtlarına göre malikin ölü olduğu, davacı dışında da mirasçıları bulunduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bu kişiye ait mirasçılık belgesine de rastlanılamamıştır. Öncelikle dava konusu 90 ada 18 parsel maliki ..."ya ait mirasçılık belgesinin davacıdan temin edilerek murisin davacı dışında da mirasçıları varsa taşınmazda elbirliği ortaklığı bulunduğundan tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa TMK"nin 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekir. Eldeki davada diğer maliklerin muvafakatının alınmadığı veya terekeye temsilci atanmadığı anlaşıldığından taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz hususlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.