Esas No: 2019/4804
Karar No: 2021/3939
Karar Tarihi: 07.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4804 Esas 2021/3939 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4804
Karar No : 2021/3939
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, işyeri bildirgesi, işe giriş bildirgesi ve 2013/09 ila 2014/09 arası döneme ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle 31.113,00 TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 12/09/2014 tarihinde davacıya ait işyerinde yapılan denetim sonucu düzenlenen tespit tutanağında, davacı her ne kadar ... isimli şahıs ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmadığını iddia etse de anılan şahsın ev işlerine yardım için geldiğini, karşılığında kendisine ücret verdiğini kabul ettiğinin görüldüğü, bu durumda ... adlı şahsın davacı yanında çalıştığı halde sigortasının yapılmadığı sonucuna varıldığından davacıya 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, denetimin iş yerinde değil evinde yapıldığı, eşinin beyanlarının çarpıtılarak tutanağa geçirildiği, ...'ın, eşinin küçük yaştan itibaren evde baktığı, büyüttüğü, maddi ve manevi yardım yaptığı birisi olduğu, eşinin kızından farksız olduğu, yapılan işlerin ev halkından birinin yapığı ev işlerinden farksız olduğu, aralarındaki ilişkinin hizmet akdinin unsurlarını taşımadığı, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacıya ait konut vasıflı iş yerine yönelik yapılan şikayet üzerine Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından 12/09/2014 tarihinde fiili denetim yapıldığı, denetim sonucu hazırlanan … tarih ve … sayılı durum tespit raporuyla, işyeri bildirgesinin, 1 işçinin işe giriş bildirgesi ile 2013/9,10,11,12 ile 2014/01-09 arası dönemlere ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içinde Kuruma verilmediğinin tespit edildiğinden bahisle davacının 31.113,00 TL idari para cezası ile cezalandırıldığı, bu işleme yapılan itirazın reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun
8. maddesinde, "İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür." hükmü;
11. maddesinin 3. fıkrasında, "İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür." hükmü;
İşlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde, "İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür." hükmü;
102. maddesinin 1. fıkrasının "a/2" bendinde, "8 . maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü; "b" bendinde; "11. maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere; 1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında, 3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında, idari para cezası uygulanır." hükmü; “c” bendinde, “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;.... 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5510 sayılı Kanun uyarınca ceza verilebilmesi için cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tespiti gerekli ve zorunludur. Bu tespitler kimi zaman çalışanların şikayet ve itirazlarına, kimi zaman işverene ait kayıt ve defterlere, bazı zamanlarda ise diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, 25/08/1976 doğumlu ... adlı kişinin, Çalışma Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi'ne 01/07/2014 tarihinde yaptığı şikayet başvurusunda, davacıya ait evde 25 yıldır ev hizmetlerinde çalıştığı, sigorta primlerinin yatırılmıyor olmasından şikayetçi olduğu, denetlemeye gelindiği zaman güvenlik kameralarının incelenmesi, ayrıca Ağustos ayının ilk haftası yıllık izne ayrılacağı için orada olmayacağını denetlemenin bu şekilde yapılmasını istediği şeklinde beyanının bulunduğu; davacının ise kendisinin maddi durumunun iyi olması nedeniyle şikayetçi ile tanıştırıldığı ve mümkün olduğunca yardım edilmesinin istenildiği, bunun üzerine şikayetçinin evlerine kendi kızları gibi gelip gittiği, bazı zamanlarda evde kaldığı, günlük ihtiyaçlarını evde karşıladığı, evlilik çağına kadar bakılıp büyütüldüğü, evlenmek istediğinde desteklendiği, eşinin iş yerine destek amaçlı müşteri gönderildiği, eşi iflas ettiğinde kredi kartları borçlarının ödendiği, bu arada boşandığı, zor durumda olan şikayetçinin çocuğu ile eve geri geldiğinde evin kapılarının tekrar açıldığı, aralarında işçi işveren ilişkisi olmadığı, 2007-2014 arasında SSK ve Bağkur kayıtlarının bulunduğunu beyan ettiği görülmüş olup; şikayetçinin çalışmaya başladığını iddia ettiği 1989 yılında 13 yaşında olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, 12/09/2014 tarihinde davacıya ait evde yapılan denetim sonucu hazırlanan tespit tutanağında; denetim sırasında evde bulunan … adlı kişinin davacının eşi olduğu, bu kişinin şikayetçi …'ın ayda 10 günden az süre ile eve geldiği, kendisinin evlerinde büyüdüğü, aylık harçlık verdiği şeklinde beyan verdiği, şikayetçi ile yapılan görüşmede kendisinin haftada 5 gün sabah 09:00, akşam 16:00 saatleri arasında çalıştığını beyan ettiği, başka çalışan kimseye rastlanılmadığı, denetime son verildiği, tutanağın davacı ve ...isimli birisi tarafından imzalandığı, şikayetçinin imzasının bulunmadığı, yerel denetim tutanağında işin niteliği olarak herhangi bir bilginin bulunmadığı, davacıya ait evde haftada 5 gün boyunca hizmete ihtiyaç duyulacak ne iş yapıldığının (ev temizliği, bakıcılık, bekçilik vs.) belirtilmediği, şikayetçinin hangi sıfatla evde bulunduğuna dair açıklayıcı hiçbir bilgiye yer verilmediği, Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından şikayetçinin evde çalıştığına dair şikayetçi dışında herhangi birinin bilgisine başvurulmadığı, tanık olarak imzası alınan ...adlı kişinin ise hangi sıfatı taşıdığı ve şikayetçinin çalışmaları ile ilgili bilgisinin olup olmadığının belirtilmediği görülmekte olup, şikayetçi kişinin davacı tarafından istihdam edildiğine yönelik somut tespit ve belirleme olmaksızın çalışmaya başlandığı iddia edilen tarihte 13 yaşında olan şikayetçinin beyanıyla ve yeterli açıklık içermeyen yerel denetim tutanağı üzerine düzenlenen ve idari para cezası için yeterli olmayan durum tespit raporu esas alınarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X) - KARŞI OY :
Temyizen incelenen karar hukuk ve usule uygun olup, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenleri bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.