19. Hukuk Dairesi 2017/2299 E. , 2018/4029 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup üşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... A.Ş. ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak ipotek verdiğini, kredi borcunun ve çek risklerinin kapatılmasına rağmen davalının ipoteği fek etmediğini belirterek, ipoteğin fekki ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı ... A.Ş.nin 187 adet çekten dolayı riski bulunduğunu, tüm borçlar ödenmeden ipoteğin fek edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bankadan gelen cevabı yazılara göre 187 adet çek yaprağının ... A.Ş.nin hesabından iptali gerekirken, sistem geçişinden dolayı hatalı kayıt tutulduğunun anlaşıldığı, dava dışı banka müşterisi şirketin borcu bulunmamasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığı gerekçeleriyle ipoteğin fekki istemiyle manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi tazminat talebinin ise taşınmazın satın alınması için adi yazılı teklif dışında resmi veya özel bir kayıt veya belge ibraz edilmediğinden reddine karar verilmiş,hükmün taraf vekilleri temyiz edilmesi üzerine,Dairemizin 10.02.2015 gün ve 2014/9433 E, 2015/1634 K.sayılı ilamı ile ""1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekili maddi tazminat istemini, ipoteğin banka tarafından haksız şekilde kaldırılmadığı vakıasına dayandırmış, bu nedenle taşınmazını satamadığını, ...’e olan borçlarını da bu nedenle ödeyemeyerek temerrüde düşmesinin ardından icra takibine maruz kaldığını iddia etmiştir. Mahkemece, bu konu da kısmen araştırılmış ve davacının ...’e olan borçları nedeniyle ödemek zorunda kaldığı vekalet ücreti ve yargılama gideri tespit edilmiştir. Ne var ki mahkemece maddi tazminat istemi reddedilirken, kararın gerekçesinde bu hususa değinilmemiştir. O halde mahkemece, bu yön üzerinde durulup, gerektiğinde maddi tazminat istemi yönünden araştırma yapılıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, manevi tazminat istemi ipoteğin fekki talebinin haksız şekilde reddedilmesine dayalıdır. Ancak bu istemin reddi üzerine davacının ne tür bir manevi zarara uğradığı ve kişilik haklarının ne şekilde ihlal edildiği kanıtlanamamıştır. Bu nedenle manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır."" gerekçesi ile hükmün bozulması sonucunda, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, uyulan bozma ilamı uyarınca ipoteğin fekkine ilişkin önceki hüküm kesinleştiğinden buna dair yeniden hüküm tesis edilmediği, manevi tazminat isteminin ipoteğin fekki talebinin davalı banka tarafından haksız reddedilmesine dayalı olması ve davacının kişilik haklarının ihlal edildiği olgusunun somut olayda kanıtlanamadığı,maddi tazminat bakımından ise davacının davaya konu ipoteğin kaldırılmamış olması nedeniyle uğradığı zararın dava tarihi itibariyle taşınmazı rayiç değerinin üzerinde satamaması nedeniyle oluşan meblağ olabileceği gerekçesiyle ipoteğin fekkine ilişkin önceki hüküm kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,davacının maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 40.000 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin davanın şartları oluşmadığından ve kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili ve davalı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince ;
Mahkemece davacı ile dava dışı 3.kişi arasında her zaman düzenlenebilecek adi yazılı satış vaadi sözleşmesi dikkate alınarak taşınmazın rayiç değeri ile satış vaadi sözleşmesinde belirtilen rakam arasındaki farkın maddi zarar olarak kabulü hukuken mümkün değildir. Bilirkişiler tarafından taşınmazın piyasa rayiç değerinin araştırılarak tesbiti gerekir. Ayrıca mahkemece verilen ilk hükmün temyizi sonucu Dairemizce verilen bozma ilamında belirtildiği üzere davacının dava dışı bankaya olan borçları nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderleri gibi fazla ödenmek zorunda kalınan bedel, zararın bulunup bulunmadığının araştırılmaması, buna ilişkin olarak davacıya zarar miktarına ilişkin açıklama yaptırılması ve delillerini sunması için süre verilmemesi doğru görülmemiş,mahkemece dosya içeriğine aykırı olarak eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu maddi tazminata hükmedilmesi yerinde olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen sebeplerle davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte belirtilen sebeplerle davacı ve davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.