1. Ceza Dairesi 2017/3078 E. , 2019/4039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, silahla tehdit, yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, suç delillerini yok etme ve gizleme
HÜKÜM : ..., ... hakkında; suç delillerini gizleme suçundan CMK"nin 223/2-c maddesi uyarınca beraat,
..., ..., ..., ..., ..., ... (her biri için ayrı ayrı); TCK"nin 37/1, 81/1, 29, 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası,
... hakkında; TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/3-e, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası, 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK"nin 52/2, 53/1, 54. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 600TL adli para cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Katılanlar ......’in sanıklar...... hakkında suç delillerini gizleme suçundan kurulan hükümleri temyize yetkisi bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/11/2006 gün ve 2006/2-249-247, 15/07/2008 gün ve 2008/9-95-195, 27.01.2009 gün ve 2008/5-145-2009/8, 19/10/2010 gün ve 2010/9-149-105 sayılı kararları da gözetilerek; maktülün oğlu ......’ nın son celsede davaya katılma talebinde bulunduğu, katılma talebi ile ilgili mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, maktülün oğlunun suçtan doğrudan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, ...’nın 5271 sayılı CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ...’ın maktul ...’i kasten öldürme, sanık ...’ın maktul ... (... oğlu)’ i kasten öldürme, mağdur ... (...... oğlu)’i kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutları kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... ve ... müdafilerinin adil yargılanma kurallarına uyulmadığına, sanık ... müdafiinin sübuta, suç vasfına, sanıklar ...... müdafiinin haksız tahrik indirim miktarına, TCK’nin 62. ve 39. maddesinin uygulanması gerektiğine, meşru savunma hükümleri uygulanması gerektiğine, sübuta, sanık ... müdafiinin TCK’nin 62. maddesinin uygulanması gerektiğine, ceza miktarına, katılanlar vekilinin ise TCK’nin 29. maddesinin uygulanmaması gerektiğine, ceza miktarına, suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, kısmen re’sen de temyize tâbi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 01/10/2019 gününde Dairemiz Üyesi ...’ın sanıklar ...... ve ... hakkında açılan davalara katılanlar ......’in katılma haklarının olduğuna ve temyiz incelemesi yapılması gerektiğine yönelik karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
(M)
KARŞI OY:
Sanıklar ... ve ... haklarında TCK"nin 281/1. maddesinden cezalandırılmaları için açılan kamu davasında yerel Mahkeme sanıkların beraatına karar vermiş, bu kararın katılanlar tarafından temyizi üzerine Dairemizin sayın çoğunluğu katılanların temyiz hakkı olmadığını belirterek temyiz isteklerinin CMUK"un 317. maddesi gereğince reddine karar vermiştir.
Dairemizin sayın çoğunluğunun vermiş olduğu temyiz isteğinin reddine dair karara aşağıda yazacağım gerekçelerle katılmıyorum.
Katılanların temyiz istekleri ile ilgili, Dairemizin bu suçlar yönünden vermiş olduğu temyiz isteğinin reddine dair çok sayıda kararı olduğu gibi, katılanların temyiz isteğini esastan inceleyerek vermiş olduğu çok sayıda kararı da bulunmaktadır.
Dairemizin 2016/2986 Esas ve 2017/3883 Karar, 2016/3234 Esas ve 2017/3437 Karar, 2016/649 Esas ve 2017/465 Karar, 2016/1213 Esas ve 2017/3625 Karar, 2016/2162 Esas ve 2017/3171 Karar, 2016/2833 Esas ve 2017/3874 Karar, 2016/4470 Esas ve 2017/1433 Karar, 2015/5575 Esas ve 2017/1407 Karar, 2018/140 Esas ve 2018/2491 Karar, 2018/1012 Esas ve 2018/3187 Karar, 2017/1144 Esas ve 2018/4095 Karar, 2017/1918 Esas ve 2018/2323 Karar, 2017/2208 Esas ve 2018/1870 Karar, 2017/2251 Esas ve 2018/997 Karar, 2017/2800 Esas ve 2018/1720 Karar, 2018/2988 Esas ve 2018/4647 Karar, 2018/3053 Esas ve 2018/3450 Karar, 2017/3086 Esas ve 2018/905 Karar, 2016/5844 Esas ve 2018/2051 Karar, 2017/3003 Esas ve 2019/2811 Karar, 2018/5375 Esas ve 2019/3371 Karar sayılı ilamlarında, katılanların temyiz isteği incelenmiş ve temyiz istekleri ret edilmeksizin esastan kararlar verilmiştir. Kuşkusuz bu örnekleri çoğaltmak mümkün olup, bu kararlar sınırlı olarak sayılmıştır.
Dairemizce 24/10/2017 tarihinde, 2016/3234 Esas ve 2017/3437 Karar sayılı ilamda, yerel Mahkemenin katılma talebi ile ilgili karar vermediği durumlarda katılma isteğinin Yargıtay"da karara bağlanabileceği belirtilerek, sanıklar ... hakkında açılan ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçunda maktulün babasının katılan olarak davaya iştirakine karar verilmiş ve temyiz isteği esastan karara bağlanmıştır.
Dairemizin 15/10/2018 tarih ve 2017/1144 Esas ve 2018/4095 Karar sayılı ilamında; ""Sanık..."ın diğer sanık ... ile birlikte maktule vurarak eylem üzerinde hakimiyet kurmak suretiyle TCK"nin 37/1. maddesi kapsamında suça iştirak ettiği iddiası ile açılan kamu davasında, eylem ikiye bölünerek beraat kararı verilip, ayrıca suçluyu kayırma ve suç delillerini gizleme, yok etme veya değiştirilmesi suçlarından suç duyurusunda bulunulmak suretiyle çelişkiye düşülmesi,"" denilmek suretiyle, öldürme suçuna iştirakten açılan davaların suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçuna dönüşebileceği kabul edilmiştir.
Dairemizin 28/02/2018 tarih ve 2017/3086 Esas ve 2018/905 Karar sayılı ilamında; ""Kasten öldürme ve öldürmeye yardım suçlarından açılan kamu davalarının suç delillerini gizleme suçuna dönüşebilmesi mümkün olduğu kabul edilmekle, sanıklara CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede ve esas hakkındaki mütalaada belirtilmeyen TCK"nin 281/1. maddelerinin uygulanması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,"" denilmek suretiyle kasten öldürmeye ve kasten öldürmeye teşebbüse yardım suçlarının ""suç delillerini gizleme"" suçuna dönüşebileceği açıkça kabul edilmiştir.
Dairemizin 15/05/2019 tarih ve 2017/3003 Esas ve 2019/2811 Karar sayılı ilamında; sanık ... hakkında öldürme ve yaralama suçlarından verilen beraat kararları ile suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan verilen mahkumiyet hükmü incelenmiş ve sanığın eyleminin öldürme ve yaralama suçlarına TCK"nin 39. maddesi kapsamında katılma olduğu kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 06/03/2019 tarih ve 2018/4881 Esas ve 2019/1381 Karar sayılı ilamında, yerel Mahkemenin ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçundan vermiş olduğu kararın vasıftan temyiz edildiği belirtilerek işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilerek esastan inceleme yapılmıştır.
Dairemizin 27/03/2019 tarih ve 2018/5932 Esas ve 2019/1886 karar sayılı ilamında; ""Sanık ... hakkında suç delillerini gizleme suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair karar CMK’nin 286/2-g maddesi uyarınca kesin nitelikte ise de, katılan ... vekillerinin temyizinin suç vasfına yönelik olduğu görülmekle,"" denilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Dairemizin 25/06/2019 tarih ve 2018/5735 Esas ve 2019/3371 Karar sayılı ilamında; ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçunda katılanın temyiz isteğinin vasıftan olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Dairemizin 24/01/2018 gün ve 2016/4231 Esas ve 2018/238 sayılı kararı ile kasten öldürme suçuna TCK"nin 39. maddesi kapsamında katıldıkları kabul edilen iki sanık yönünden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 16/02/2019 tarihli itiraznamesi ile itiraza gelmiş ve sanıkların eylemlerinin TCK"nın 281. maddesindeki suçu oluşturacağı iddia edilmiştir. Dairemiz itirazla ilgili 2019/773 Esas ve 2019/2659 karar sayılı ilamı ile itirazı ret etmiştir.
TCK"nin 281. maddesindeki ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçu, Türk Ceza Kanununun dördüncü kısmında ""Millete ve Devlete Karşı Suçlar"" ana başlığının ikinci bölümünde ""Adliyeye Karşı Suçlar"" alt başlığı altında düzenlenmiştir.
Kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarından zarar görenlerin ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçundan açılan davaya katılamayacaklarını kabul eden düşünce, ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçunun ""adliyeye karşı suçlar"" bölümünde düzenlenmiş olması gerekçesine dayanmaktadır. TCK"nin 281. maddesinde düzenlenen ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçunun salt ""adliyeye karşı suçlar"" bölümünde düzenlenmiş olması nedeniyle kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçunun mağdurlarının bu suça katılamayacağını kabul etmek katılma isteğinde bulunan kişilerin haklarının haleldar olması sonucunu doğurabilecektir. Yukarıda karar numarası belirtilerek verilen karar örneklerinde olduğu gibi, TCK"nin 39. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir fiil pekala ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçu kapsamında karara bağlanmış olabilir. Esasen TCK"nin 39/2-a maddesinde ""fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek,"" suretiyle öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarına katılma suçu ile TCK"nin 281. maddesindeki ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçu arasında çok ince bir sınır bulunmaktadır. Dairemizin yukarıda ayrıntıları yazılan kararlarında da vurgulandığı gibi öldürme ve öldürmeye teşebbüse yardımdan açılan davaların ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçuna dönüşmesi, hakeza ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçundan açılan davaların öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarına katılma suçuna da dönüşmesi mümkündür.
(Şuna gelince) TCK"nin dördüncü kısmında ""Millete ve Devlete Karşı Suçlar"" ana başlığı altında düzenlenen bazı suçlar yönünden de kişilerin davaya katılmalarının mümkün olduğu kabul edilmektedir. Yargıtay"ın TCK"nin 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunda kamu görevlilerinin cismani bir zarar görüp görmemelerini aramaksızın kamu görevlilerinin davaya katılabileceğini kabul ettiği bir vakıadır. Yine TCK"nin 257/1. maddesinde düzenlenen ""görevi kötüye kullanma"" suçunda ""kişilerin mağduriyetine"" neden olma bir unsur olarak öngörüldüğünden, görevi kötüye kullanma suçuna kişilerin katılabileceği kabul edilmektedir. Buradan çıkarılması gereken sonuç suçun hangi kısımda düzenlenmiş olduğuna bakılmaksızın suçla korunan hukuki yararın katılmak isteyen kişide bulunup bulunmadığı olmalıdır.
Dairemizin sayın çoğunluğunun kasten öldürme suçundan açılan davaya katılan kişinin ""suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"" suçundan açılan davaya katılamayacağını belirten düşüncesine katılmıyorum.
...
Muhalif Üye
01/10/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ......"in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ......müdafii Avukatlar ..., ... ve ......"ın yokluklarında 10/10/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.