14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7824 Karar No: 2019/1999 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7824 Esas 2019/1999 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, davalılarla yapılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine açılan davada, mahkeme davayı reddetmiştir. Davacı vekili hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, satış vaadi sözleşmelerinin resmi şekil şartına bağlı olduğunu ve taşınmazların satış vaadi sözleşmeleri gereği borç yüklediğini belirtmiştir. Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açarak borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Ancak davalıların murisinin fiil ehliyetinin bulunmadığına ilişkin savunmaları karşısında Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda murisin fiil ehliyetine haiz olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun 22. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve 716. maddeleri ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi açıklayıcı olarak belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/7824 E. , 2019/1999 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.10.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; dava, davacı ile davalıların murisi Mediha arasındaki 23.05.2009 günlü 2770 ve 2771 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu 1651 ve 1784 parsel sayılı taşınmazlardaki murise ait hisselerin satışının vaadedilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Davalılar vekilleri; murisin fiil ehliyetinin bulunmadığını, taşınmazların muris tarafından değil vekili olan ... aracılığıyla muvazaalı olarak mal kaçırmak için yapıldığını, bu taşınmazlar haricinde bir çok taşınmazının ölümünden önce satıldığını ve taraflarınca muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescile yönelik ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/150 E. sayılı dosyasında dava açıldığını, kaldı ki taşınmazların değerinin de çok düşük gösterildiğini, davanın reddini savunmuşlardır. Davalıların, murislerinin fiil ehliyetinin bulunmadığına ilişkin savunmaları karşısında mahkemece Adli Tıp Kurumundan bu hususta aldırılan bilirkişi raporunun murisin fiil ehliyetine haiz olduğu kanaatine varıldığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/150 E. sayılı dosyasının incelenmesinde ise; eldeki davaya konu 1651 ve 1784 parsel sayılı taşınmazlarının satışının vaadedildiği 23.05.2009 günlü 2770 ve 2771 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmelerinin iptalinin istenmediği, farklı taşınmazlar için yapılmış satış vaadi sözleşmeleri için açılmış bir dava olduğu görülmektedir. Dava konusu satış vaadi sözleşmelerinin iptali davalılar tarafından istenmediğinden bedeli de ödenen geçerli satış vaadi sözleşmelerine dayalı davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2009/150 E. sayılı dosyadaki dava konusuyla ilgisi bulunmayan taşınmazlar nedeniyle verilen karar gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşündeyiz. Sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyoruz.