7. Hukuk Dairesi 2015/2793 E. , 2016/12028 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
...
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı; 31/01/2012 tarihinde iş akdinin ihbarsız ve tazminatsız olarak tek taraflı olarak davalı tarafça fesh edildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsilini alacağını talep etmiştir.
Davalı; davada taraf sıfatının olmadığını, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının iş akdinin tazminat ödenmesi gerektirecek şekilde sona erdirildiğini ispatlaması gerektiğini, talep ettiği miktarların fahiş olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının talebi gözetilerek reddedilen miktarın belirlenip davalı yararına reddedilen miktar üzerinden ve hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesindeki “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklindeki düzenleme de dikkate alınarak 266,62 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, avukatlık ücreti takdir edilmemesi ayrıca hüküm altına alınan miktarların 5.325,30 TL olması nedeniyle alınması gereken karar ve ilam harcı 363,77 TL iken, mahkemece 5.325,30 TL karar ve ilam harcı ödenmesi gerektiğine karar verilmesi hatalı olup bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca düzelterek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinden "492 sayılı harçlar kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gerekli 5.325,30 TL karar / ilam harcından 52,00 TL peşin harç ve 36,00 TL ıslah harçlarının mahsubu ile bakiye 5.237,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irat kaydına," ibaresinin çıkarılarak, "492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gerekli 363,77 TL karar / ilam harcından 52,00 TL peşin harç ve 36,00 TL ıslah harçlarının mahsubu ile bakiye 275,77 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine"ye irat kaydına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, ayrıca hükme “Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12. maddesi gereğince belirlenen 266,62 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya ödenmesine", rakam ve sözcüklerinin bir bent olarak eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01/06/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
...