9. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/2648 Karar No: 2013/11440 Karar Tarihi: 09.04.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/2648 Esas 2013/11440 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2011/2648 E. , 2013/11440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ....geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı işyerinde 15/11/2000 tarihinde çalışmaya başladığını, emekli olduktan sonra da davalı işyerinde çalışmaya devam ettiğini, en son 970,00 TL aylık net ücretle çalıştığını, önceki yıllarda da aynı oranda ücret aldığını, davacının sendikalı olmadığını, ancak işyerinde teamül halinde gelen ikramiye, kömür, ayakkabı, bornoz ve havlu, sabun, yemek ve servis yardımlarından faydalandığını, 30/06/2009 tarihinde ödenmesi gereken ikramiyenin ödenmemesi üzerine iş akdinin haklı olarak feshedileceğinin işverene bildirildiğini, işverenin kendisine bir ödeme yapmayacağını bildirmesi üzerine de davacının 14/08/2009 tarihine iş akdini fesih ettiğini ve aynı günlü ihtarname ile duruşma işverene bildirdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren, davacının kendi el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesi ile işten ayrıldığını, iş akdi bu şekilde sona erdikten sonra davacının fesih gerekçesinin değiştirmesinin mümkün olmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kendi el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesi ile işten ayrıldığını ifade edilmiş ise de uzun süre işyerinde hizmet akdi ile çalışan davacının kıdem tazminatını yakacak şekilde istifa dilekçesi verip işyerini terk etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, hakkettiği ikramiyelerinin de iş akdinin feshinden sonra ödendiği gerekçesiyle, ödenmeyen ikramiye alacakları sebebiyle davacının haklı olarak iş sözleşmesini feshettiği belirtilerek kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı işçi 10/08/2009 tarihli dilekçesiyle öğretmen olan kişinin Van iline tayininin çıkması sebebiyle bu ile yerleşeceğini belirterek 20/08/2009 tarihi itibarıyla istifa ettiğini bildirmiştir. Dilekçe üzerine işveren 11/08/2009 tarihinde ayrılmasında sakınca olmadığını bildiren bir ibare eklemiştir. Bu şekilde bozucu yenilik doğuran istifa beyanı karşı tarafa ulaşmakla sonuçlarını doğurmuştur. Davacı 14/08/2009 tarihinde noterden bir ihtarname göndererek ödenmeyen ikramiye alacağı sebebiyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshettiğini ileri sürmüştür. Davalı işverence, davacının daha önceki istifasının kabul edildiği belirtilerek haklı fesih iddiası kabul edilmemiştir. İstifa dilekçesi karşı tarafa ulaşmakla sonuçlarını doğuracağından tek taraflı olarak geri alınması mümkün değildir. Davacının fesih nedenini sonradan değiştirmesi de mümkün olmadığından istifa dilekçesine değer verilmelidir. Bu durumda kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde talebin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.