Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/966 Esas 2017/1866 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/966
Karar No: 2017/1866
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/966 Esas 2017/1866 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/966 E.  ,  2017/1866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı 3. kişi vekili, 18/03/2013 tarihinde, müvekkiline ait işyerinde haciz yapıldığını, haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, işe başlarken satın alındığını iddia ederek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, menkullerin borçluya ait olduğunu, dava konusu hacizden yaklaşık 1 yıl önce 06.01.2012 tarihinde haczedilen mallar ile 18.03.2013 tarihinde haczi yapılan malların bazılarının aynı olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacı 3. kişinin haciz yapılan işyerinde haciz tarihi itibariyle yasal olarak işyeri sahibi olduğu, davalı alacaklı tarafından iddia edilen borçlu ile davacı 3. kişi arasında şirket devrini gösterir herhangi bir yasal dayanak bulunmadığı, yine davalı tarafça haczedilen malların bir kısmının ilk hacizdeki mallarla aynı olduğuna dosya içerisindeki mevcut belgelerden anlaşılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir
    Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    1-Yargıtay’ın ve Dairemiz"in istikrar kazanan uygulamasına göre; borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, somut olayda yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememiştir. Bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.



    Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.