15. Ceza Dairesi 2019/9734 E. , 2020/3610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK"nun 158/1-f, 62/1, 52/2, 53/1, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nun 204/1, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler kesinleştirilerek hükmün infazı için ilamın Cumhuriyet savcılığına gönderildiği, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16/09/2014 gün ve 2013/260 E. 2014/266 K. sayılı hükmün kesinleştirilerek hükmün infazı için ilamın Cumhuriyet Savcılığına gönderildiği, dosyanın Kanun Yararına bozma yoluna başvurulduğu, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.05.2015 tarihli yazıları ile "sanığın 12/07/2014 tarihinde yakalama kararı ile alınan ifadesinde ev adresini "orta ..." olarak bildirdiği adrese Mahkemece tebligat çıkartıldığı, posta memurunun belirtilen adresin Mersin Toroslar Akdeniz Merkezi dağıtım bölgesinde bulunmadığı nerede bulunduğunun bilinmediği şerhi ile tebligatın merciine iade edildiği, ancak yakalama evrakının içinde bulunan Serik İlçe Emniyet Müdürlüğünün tutanağından bu adresin Serik ilçesinde olması nedeniyle mahkemece öncelikle bu adrese tebligat yapılması gerekirken, sanığın adresinin hatalı olarak belirlenmesi ve tebligatın iade edilmesi üzerine 7201 sayılı Kanunun 21. Maddesine göre yapılan tebligat üzerine hükmün kesinleşmesinin hatalı olduğu kesinleşmeyen kararda kanun yararına bozma incelemesine konu edilmediği " bildirildiği ve 11.11.2014 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılması ile hükmün infazının durdurulmasına ilişkin 10/06/2015 tarihli ek karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanığın, katılan şirket adına keşide edilen 27.200 TL. bedelli ve ... Tic. Emrine düzenlenip sahte olarak oluşturulan çekin ... Ticaret ve ... kaşesi ile ciro edilerek piyasaya sürülen çekin, ciro silsilesiyle katılan ..."a verildiği, katılan ..."in borcuna karşılık verdiği kişilerce bankadan sorulması üzerine çekin sahte
olduğunun anlaşıldığı ve bu suretle sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
a- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/11/2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı, “farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu” şeklindeki kararı uyarınca, başka suçtan Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve kısa kararın okunduğu oturumda bizzat veya SEGBİS aracılığıyla hazır bulundurulmayarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 193 ve 196. maddesine aykırı davranılması,
b-Sanığın temyiz dilekçesiyle suça konu çeki ... isimli şahıstan aldığına dair ısrarlı savunması, Bülent"in yanında çalışan ..."in adresini bildirdiği ve olayları bilmesi nedeniyle dinlenmesi talebi karşısında; gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi açısından; ..."in ve ..."ın açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilip, tanık sıfatıyla dinlenerek, suça konu çeki hangi ticari ilişki nedeniyle, kimden aldıkları, hangi borç için, ne surette, kime verildiği sorulup, gerekirse çekteki keşideci imzasının, çekin ön yüzündeki yazıların, kendi ismine atfen atılmış ciro yazı ve imzasının ..."ın eli ürünü olup olmadığına ilişkin usulünce bilirkişi raporu alınması sonrasında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- Sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan Mersin 2 Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1080 esas, 2009/124 karar sayılı hükmünün suç tarihinden sonra 29/01/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılması ve sanığın suç tarihine uygun tekerrüre esas başka sabıkasının da bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi gereğince sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık eşi ...ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.