15. Hukuk Dairesi 2017/136 E. , 2017/1393 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de, davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vâki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 30.12.2012 tarihinde 1 normal kat ve bodrum kattan oluşan konutun yapımı konusunuda anlaşmaya varıldığını, davalının da iş bedeli olarak 62.500,00 TL"yi ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin konutun büyük bir kısmını bitirdiğini, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, cezai şart içeren ikinci bir sözleşmenin davacıya imzalatıldığını, ancak ödeme de yapılmadığını, konutun yapımının havaların etkisiyle bitirilemediğini, sözleşmede kararlaştırılan zamanda inşaatın bitirilmediğini iddia ederek şifahi olarak davalının sözleşmeyi feshettiğini o zamana kadar yapılan işlerin bedelinin ödenmesi gerekirken ödeme yapılmadığını, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/2 D.iş dosyasıyla yapılan işlerin ve bedelinin saptandığını, bu bedelin ödenmesi için takip başlatıldığını ileri sürerek, takibe vâki itirazın iptâli ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, davalı iş sahibinin gerekli ödemeleri yapıp malzemeleri tedarik ettiğini, hava şartlarının inşaat yapılması için uygun olmasına rağmen yüklenicinin gerekli çalışmayı yapmadığını, taahhüt edilen tarihte inşaatın tamamlanmadığını, haketmediği bir ücreti almaya çalıştığını, davalıya işçilik ücreti olarak 11.275,00 TL"nin ödendiğini, yapılan tespiti kabul etmediklerini, kendilerinin de .... Sulh Hukuk Mahkemesi"nde 2013/17 D. iş dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, inşaatın %47"sinin tamamlandığının, bunun da işçilik ücreti dahil 29.375,00 TL"ye tekabül ettiğini, buna karşılık davalının işçilik ücreti dahil 44.520,00 TL"lik harcama yaptığının savunarak davanın reddini dilemiştir.
./..
s.2
15.H.D.
2017/136
2017/1393
Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden imalatların % 55 oranında tamamlandığını, taleple bağlı kalınarak takibe konu olan 22.421,93 TL üzerinden itirazın iptâli ve takibin devamına ve icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve iş bedelinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 480. maddesi uyarınca götürü bedelle belirlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Götürü bedel sözleşmelerde iş bedeli hesaplanırken fiziki oran kurulacağı Dairemizin yerleşik içtihatlarındandır. Esasen mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Ne var ki, fiziki oran konusunda alınan raporlar arasında çelişki bulunmaktadır. Şöyle ki, davacı tarafından 2013/2 değişik iş dosyasında yaptırılan tespit dosyasında fizik oran konusunda bir saptama bulunmamaktadır. Davalı iş sahibi tarafından yaptırılan 2013/17 D.iş dosyasında ise işin fiziki oranının % 47 seviyesinde olduğu bildirilmiş olup, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 25.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise işi seviyesi % 55 olarak hesaplanmıştır. Davalı vekili bu rapora itiraz ederek çelişkinin giderilmesini istemiştir. İşin seviyesi konusunda alınan bu iki rapor arasında çelişki olduğu açık olduğundan bu çelişkinin giderilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan ödemeler konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş bedeli karşılığında hiçbir ödeme yapılmadığını ileri sürmüş, davalı ise 44.520,00 TL harcama yaptığını savunarak iş bedelinden fazla ödeme yapıldığını bildirmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesine ekli ödemeye ilişkin belgeler üzerinde durulmalı ve davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşülmelidir. Davalı yan malzemelerin de kendisi tarafından karşılandığını bildirmiş olup, bu husus üzerinde de durulmamıştır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuş kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.