5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33516 Esas 2020/625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/33516
Karar No: 2020/625

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33516 Esas 2020/625 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karara göre, mahkumiyet hükmü verilen bir suça karışan sanığın hüküm yeterli gerekçelerle açıklanmadığından, hüküm bozulmuştur. Kararda, mahkeme kararlarının, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak şekilde olması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, mahkeme kararında yer alan verilerin, sonuçların, iddia, savunma, mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, açıklanan hususlara uyularak hüküm gerekçesine yansıtılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, sanık hakkında hüküm verilen cezanın hukuki niteliği, suç tarihi ve cezada artırım/indirim nedenleri gibi hususların tartışılması ve açıklanması gerektiği ifade edilmiştir. Mahmukiyet hükmü verilen suçun 5846 sayılı Kanuna Aykırılık olduğu belirtilirken, kanun madde numarası açıklanmamıştır. Ancak, kararda yer alan bilgilere göre, sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda bunun TCK'nin 53. maddesi uyarınca gerçekleşeceği ifade edilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığına dikkat çekilerek, suça konu ürünlerin müsaderesi hus
19. Ceza Dairesi         2019/33516 E.  ,  2020/625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı dikkate alınarak, suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- Sanık hakkında hükmolunan yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırın altında kalmasına karşın, CMK"nin 324/4. maddesine aykırı olarak 10 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.