Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1818
Karar No: 2017/1391
Karar Tarihi: 28.03.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1818 Esas 2017/1391 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair karar vermiş ancak davalı okul müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmadığından husumet resen nazara alınarak, temsilcide yanılma kabul edilerek dava dilekçesinin Milli Eğitim Bakanlığı'na tebliği ile işin esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddeleri
- 6100 sayılı HMK'nın 124. madde.
15. Hukuk Dairesi         2016/1818 E.  ,  2017/1391 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kurulduğu iddia edilen sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu okul gösteri kıyafetlerinin dikilmesi işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
    6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden önce yürürlükte olan HUMK"da taraf değişikliğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından taraf değişikliği yapılıp yapılamayacağı içtihadı birleştirme kararına konu olmuş ve 04.05.1978 tarih, 1978/4 Esas, 1978/5 Karar sayılı kararda; davalının, davanın açılmasından önce ölmesi halinde, davanın reddi gerektiğine, mirasçıların bu davada yer alamayacağına, dava dilekçesinde kanuni noksan bulunduğundan söz edilerek, mirasçıların davaya katılmasıyla davanın yürütülemeyeceğine ve ıslah yolu ile de bunun gerçekleştirilmesine olanak bulunmadığına karar verilmiş ve uygulama bu kararla birlikte ıslah suretiyle dahi olsa taraf değişikliğinin mümkün olmadığı yolunda devam etmiştir. Bu içtihadı birleştirme kararı, tarafın yanlış gösterilmesi ile ilgili olup uygulamada tarafın yanlış gösterilmesi ile temsilcinin yanlış gösterilmesi birbirinden ayrık tutulmuş ve bu içtihadı birleştirme kararına rağmen temsilcide yanılma halinde doğru temsilciye tebliğ yapılarak davaya dahil edilmesi ve bu kapsamda değişiklik yapılabileceği istikrarlı bir şekilde uygulanagelmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"da ise bu konuda HUMK"da bulunmayan özel düzenleme yapılmış olup maddede yer alan konularda bu içtihadı birleştirme kararı konusuz kalmıştır. Çünkü sonradan açık bir kanuni düzenleme yapılmış ise hukuki yorumların birleştirilmesi niteliğinde olan içtihadı birleştirme kararına değil açık kanun hükmüne uyulmalıdır.

    ./..


    s.2

    15.H.D.
    2016/1818
    2017/1391

    HMK"nın 124. maddeye göre; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (124/1). Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır (124/2). Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir (124/3). Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder (124/4).
    HMK"nın tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen 3 ve 4. fıkralara ilişkin gerekçe de incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK"nın 124. madde temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı okul müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Husumet resen nazara alınacağından temsilcide yanılma kabul edilerek dava dilekçesinin Milli Eğitim Bakanlığı"na tebliği ile işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken husumet ehliyeti bulunmayan okul müdürlüğüne tebliğ yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi