Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4067
Karar No: 2020/231
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/4067 Esas 2020/231 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın itirazının iptali davasında mahkeme, işyeri devir sözleşmesi gereği vergi borçlarının devralan tarafından ödenmesi kararının ihlal edildiği gerekçesiyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesine hükmetti. Ancak davalı tarafın temyizi üzerine karar bozuldu. Yeniden yapılan yargılamada işyeri devir sözleşmesinin uygulandığı tespit edildi ancak mahkeme bozmadan önce dinlenen tanık beyanı ile uyuşmayan beyanlar olduğu için karar tekrar bozuldu. Kanun maddeleri ile ilgili detay verilmedi.
19. Hukuk Dairesi         2018/4067 E.  ,  2020/231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen işyeri devir sözleşmesi gereğince işyerine ait elektrik, su ve tüm vergi borçlarının devir tarihinden sonra devralan davalı borçlu tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının 2003 yılından bu yana hiçbir vergi borcunu ödemediğini, ödenmesi gereken vergi borcunun davacı tarafından ödenmek zorunda kalındığını, davacı tarafından ödenen bu vergi borçlarının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşme aslının sunulması halinde sözleşmeye yönelik cevap haklarının saklı tutulduğunu, davalının, davacının yanında 2003 yılından 2009 yılının 10. ayına kadar sigortalı olarak çalıştığını belirterek sözleşme altındaki imzanın inkar edilmediğini ancak sözleşmenin karşılıklı olarak ifa edilmediğini, takip konusu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, uyuşmazlığın sözleşmenin ifa edilip edilmediği noktasında toplandığı, davacının davaya konu sözleşmeyle devretmiş olduğu işyerine ait vergi borcunu düzenli olarak ödediği, bir kimsenin kendisine ait olmayan vergi borcunu uzun yıllar düzenli olarak ödemesinin ve buna karşılık vergi borcunu doğuran işletmenin halen kendi adına işletilmesine razı gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı tarafça sözleşmenin ifa edildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/5101 esas 2014/8862 karar sayılı ve 07/05/2014 tarihli ilamıyla “Davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan ve tarafların kabulünde olan “İşyeri Devir Sözleşmesi” başlıklı 20.08.2001 tarihli belge içeriğinden davacının işyerindeki tüm mal ve demirbaş varlığını davalı tarafa devrettiği, 20.08.2001 tarihinden sonraki işyerine ait vergiler, cezai sorumluluklar ile elektrik, su vb ödemelerden davalının sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat külfeti, sözleşmenin ifa edilmediğini başka bir ifade ile işyeri devrinin gerçekleşmediğini iddia eden davalı tarafta olup, mahkemece davalıya iddiasını ispat etme olanağı tanınarak bu yönde davalı delilleri sorulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriğinden işyerinin içerisinde bulunan tüm demirbaşlar ile birlikte davacı tarafından davalıya devredildiğinin anlaşıldığı, davalı tanığının taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi bildiğini, sözleşme imzalandıktan sonra taraflar arasında sözleşme nedeniyle anlaşmazlık çıktığını davalıdan duyduğunu, davalının sözleşme imzalandıktan sonra başka işyerlerinde çalıştığını beyan ettiği ancak taraflar arasında hangi konuda problem çıktığını ve işyerinin davalıya devredilmediğini beyan etmediği, davalının sözleşme imzalandıktan sonra başka işyerlerinde çalışmış olmasının işyerinin kendisine devredilmediğini göstermeyeceği, davalının taraflar arasında imzalanan ve işyerinin devredildiği hususunu içeren belgenin aksini ispat edemediği bu nedenle işyerinin davalıya devredildiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    (2) Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan işyeri devir sözleşmesinin uygulamaya geçmediği hususunun dosyada toplanan diğer delillerle birlikte mahkemece bozma sonrası dinlenen tanık beyanıyla da teyit edildiği, zira tanık beyanının bu sözleşmenin imzalanmasından sonra maddi fiile ilişkin olarak davalının başka bir işyerinde çalışmaya başlayıp bilahare davacının yanında çalışmaya başladığının beyan edilmesi karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.02.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    MUHALEFET ŞERHİ
    Usül ve Yasaya uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerekirken bozulması hususundaki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi