Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12362
Karar No: 2016/10516
Karar Tarihi: 08.12.2016

Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/12362 Esas 2016/10516 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların, güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/1 ve 52/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 6 ay hapis ve 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı temyiz edildiğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun delil ve olayların yargılamada yenilik arz etmesi gerektiği ilkesi hatırlatılmıştır. Bunun üzerine sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebi reddedilmiştir. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi ile dava dosyası Yüksek Adalet Bakanlığı'na gönderilmiştir. Kanun yararına bozma isteminde, sanık ...'nın babası olan şirket ortağı tarafından verilen ibranamenin, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yargılamanın yeniden ele alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak Daire, suç tarihinden önce şirketin yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalanan ve sanık ...'nın babası olan şirket ortağının da imzalayarak şirket adına başka birini ibra etme yetkisi bulunmadığı 11/07/2008 tarihli ibranamenin sanığın hukuki durumunu değiştirmeyeceği sonucuna varmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/1 ve 52/1. maddeleridir.
23. Ceza Dairesi         2016/12362 E.  ,  2016/10516 K.

    "İçtihat Metni"



    Güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ... ve ....’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1 ve 52/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 6 ay hapis ve 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2010 tarihli ve 2009/970 esas, 2010/921 sayılı kararının temyizini müteakip onanarak kesinleşmesi üzerine, sanıklar müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 19/10/2015 tarihli ve aynı sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/11/2015 tarihli ve 2015/806 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/07/2016 gün ve 5341-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/09/2016 gün ve 2016/340186 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteminde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2012/3-909 esas, 2014/121 sayılı kararında belirtildiği üzere; “Delil ve olayların, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilebilmesi için "yeni" olması gerekmektedir. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın "yeni" olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da "yeni" sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de "yeni" sayıldığı nazara alındığında,
    Somut olayımızda, sanık müdafii tarafından delil olarak sunulan, sanık ...’nın aynı zamanda babası olan yargılamaya konu şirket ortaklarından İsmet Mersin tarafından 11/07/2008 tarihli belge ile ibra edildiğinin anlaşılması karşısında, mevcut delilin diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanıkların beraatini veya daha hafif bir ceza uygulanmasını gerektirecek nitelikte bulunduğu cihetle, sanıklar müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.




    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Katılan şirket"in ortağı ve imza yetkililerinden olan sanık ..."nun, diğer sanıklar Enver ve Tufan ile iştirak halinde hareket ederek şirket ile ilgisi bulunmayan kişiler adına şirket hesabından para havalesi yaptığı, havale edilen paraların sanıklar tarafından adı geçen kişiler üzerinden alındığı ve bu yolla sanıkların şirket hesabından para aktararak mal edindikleri ve bu yolla katılan şirketi zarara uğratarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda,
    Sanık ... müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, kanun yararına bozma ihbarnamesinde de, sanık ..."nun aynı zamanda babası ve şirket ortaklarından olan .... tarafından verilen 11/07/2008 tarihli ibranamenin diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek yargılamanın yenilenmesi talebinin esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de,
    Dairemizin suça konu olayı esastan karara bağladığı 28/05/2015 tarihli ilamında da belirtildiği üzere suç tarihinin 21/07/2008 tarihi olduğu, bu tarih itibari ile katılan Mersinler Uluslararası Taşımacılık ve Ticaret A.Ş."nin yönetim kurulunun Tunay Mersin, Sadık Günay Mersin ve Arzu Mersin"den oluştuğu ve iki yönetim kurulunun imzası ile müştereken şirketi temsile 3 yıllık süre ile yetkili kılındıkları, dolayısıyla şirket ortaklarından olan ...."in şirket adına başka birini ibra etme hak ve yetkisinin bulunmadığı, dolayısıyla verilen bu ibranın katılan şirket nezdinde hukuken bir bağlayıcılığının olmadığı, kaldı ki ...."in yargılama esnasında tanık sıfatıyla 08/03/2010 tarihinde alınan beyanında ibraname içeriğinin tam aksi yönünde “kızı olan Arzu"nun şirket adına yaptığı havalelerden haberinin olmadığına” ilişkin beyanı dikkate alındığında, kanun yararına bozma gerekçesinin dayanağı olan 11/07/2008 tarihli ibranamenin sanığın hukuki durumunu değiştirmeyeceğinin anlaşılması karşısında, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11/11/2015 tarih, 2015/806 Değişik iş sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi