2. Hukuk Dairesi 2017/2305 E. , 2019/2654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI :...
DAVALI-DAVACI :...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından hükmün tamamına yönelik olarak; davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yolu ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden erkeğin davasındaki boşanma talebinin konusuz hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3-İlk derece mahkemesince tarafların karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılması sonucunda, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadını psikolojisi bozuk olmasından dolayı 2009 yılında ailesinin yanma bırakarak Almanya’ya gittiği, bir daha arayıp sormadığı, maddi ve manevi olarak yanında olmadığı, ilgilenmediği, kadımn rahatsızlığının iyileştiği ve yanına alabileceği söylenmesine rağmen eşi ile ortak yaşamı yeniden kurmadığı, Almanya’da bulunan çocuklarının yanına götürmediği, çocuklarını da göstermediği, hastalığı ile hiç ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, davalı-karşı davacı kadının 7 yıldır çocuklarını göremediği, davalı-karşı davacı kadının ise geceleri bağırdığı, sinkaflı küfürler ettiği, eline bıçak alarak kavga çıkardığı, gerçekleşen bu kusurlara göre davacı-karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu belirtilerek karşılıklı boşanma davalarının kabulüne ve davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000 Türk lirası maddi tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesinin 10.01.2017 tarihli ve 2016/210 esas, 2017/20 sayılı kararı ile ilk derece mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen tarafların kusurlarının eşit olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince belirlenen ve davalı-karşı davacı kadın yönünden istinaf edilmeyerek kesinleşen kadının kusurlu davranışları ile erkeğin gerçekleşen ve kabul edilen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadına oranla davacı-karşı davalı erkeğin daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
4- Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı- karşı davalı erkek ağır kusurludur. Davalı-karşı davacı kadın lehine kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları gözetilerek uygun miktarda maddi tazminata (TMK m. 174/1) hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesinin 10.01.2017 tarihli ve 2016/210 esas, 2017/20 sayılı kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.03.2019 (Çar.)